Hedef NATO’nun Avrupa’daki En Güçlü Ordusu Olmak, Savunma Harcamalarında Milyarlarca Euroluk Artış Kapıda
Avrupa’nın ekonomik devi Almanya, değişen jeopolitik tehditler karşısında on yıllardır süren pasifist dış politikasını kökten değiştiren tarihi kararlara imza attı. Başbakan Friedrich Merz, Savunma Bakanı Boris Pistorius ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Alman ordusunun (Bundeswehr) mevcudunu 260 bine çıkarmayı hedeflediklerini ve bu amaçla yeni bir gönüllü askerlik modelini hayata geçireceklerini duyurdu. Merz, “Hedefimiz 260 bin asker sayısına ulaşmak. Almanya, NATO’nun Avrupa kanadında en güçlü orduya sahip olması gereken bir ülkedir,” diyerek Berlin’in yeni güvenlik doktrininin altını çizdi.
Bu askeri dönüşümle eş zamanlı olarak, ülkenin iç ve dış tüm güvenlik meselelerini tek bir çatı altında toplayacak olan Ulusal Güvenlik Konseyi‘nin de kurulduğu açıklandı.
Yeni Askerlik Modeli: “Önce Gönüllülük, Olmazsa Zorunluluk”
Almanya’nın 2011’de kaldırdığı zorunlu askerliğin yerine geçecek olan yeni model, kademeli bir yaklaşım benimsiyor:
Gönüllülük Aşaması: Ocak 2026’dan itibaren tüm genç erkek ve kadınlar, orduya katılma isteklerini belirten bir anket dolduracak. Katılmak isteyenler muayeneden geçirilerek 6 ila 23 ay arasında değişen sürelerle askerlik yapacak.
Zorunluluk Sinyali: Eğer gönüllülük esasıyla hedeflenen asker sayısına ulaşılamazsa, yasa tasarısı hükümete zorunlu askerliği geri getirme yetkisi veriyor. Temmuz 2027’den itibaren erkekler için anket doldurmak ve muayeneye gitmek zorunlu hale gelecek.
Cazip Teşvikler: Gönüllülüğü teşvik etmek için aylık net 2.300 euro maaş, ücretsiz sağlık hizmeti, ehliyet, yabancı dil kursu ve İHA pilotluğu gibi eğitim imkanları sunulacak.
Nihai Hedef 460 Bin Kişilik Ordu, Yıllık Maliyet 850 Milyon Euro’yu Aşacak
Aktif asker sayısını 182 binden 260 bine çıkarmayı hedefleyen Almanya, Rusya tehdidini gerekçe göstererek buna 200 bin yedek asker daha ekleyerek toplamda 460 bin kişilik bir askeri güce ulaşmayı planlıyor. Bu personel artışının yıllık maliyetinin 2029 itibarıyla 850 milyon euroyu aşması bekleniyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi: Tüm Güç Başbakan’da Toplanıyor
Yeni kurulan Ulusal Güvenlik Konseyi, Başbakan Merz’in başkanlığında kilit bakanları bir araya getirerek, Almanya’nın güvenlik politikalarında merkezi bir karar alma mekanizması olacak. Mevcut Federal Güvenlik Konseyi ve Güvenlik Kabinesi’ni tek çatı altında birleştiren bu yapı, iç ve dış tehditlere karşı daha hızlı ve koordineli yanıt verilmesini amaçlıyor.
Finans Hattı Yorum:
Almanya’nın bu “Zeitenwende” (tarihi dönüm noktası) niteliğindeki kararları, sadece Avrupa’nın güvenlik mimarisini değil, küresel finans piyasalarını da derinden etkileyecek sonuçlar doğuracaktır.
1. Savunma Sanayii İçin Altın Çağ Başlıyor: Bu, Avrupa savunma sanayii için bugüne kadar verilmiş en güçlü “satın al” sinyalidir. Ordusunu neredeyse iki katına çıkarmayı ve modernize etmeyi hedefleyen Almanya, milyarlarca euroluk yeni askeri teçhizat, mühimmat, araç ve teknoloji alımı yapacaktır. Bu durum, başta Alman savunma devleri Rheinmetall ve Hensoldt olmak üzere, tüm Avrupalı ve ABD’li (Lockheed Martin, Northrop Grumman) savunma sanayii şirketleri için devasa bir sipariş dalgası anlamına gelir. Bu şirketlerin hisseleri ve gelir beklentileri, bu haberle birlikte orta ve uzun vadede pozitif bir ivme kazanacaktır.
2. Bütçe Disiplininden “Silahlanma Ekonomisine”: Mali Etkiler
Almanya’nın bu hamlesi, yıllardır sürdürdüğü katı bütçe disiplininden önemli bir sapmaya işaret ediyor. Artan savunma harcamaları, Alman bütçesi üzerinde ciddi bir baskı yaratacaktır. Bu durum, ya diğer kamu harcamalarında (sosyal yardımlar, altyapı) kesintiye gidilmesini ya da ülkenin borçlanmasının artmasını gerektirecektir. Bu da, uzun vadede Alman devlet tahvili (Bund) faizleri üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabilir ve Euro Bölgesi’nin mali dengelerini etkileyebilir.
3. Jeopolitik Dengeler Değişiyor: NATO’nun Avrupa’daki en güçlü ordusuna sahip olma hedefi, Almanya’nın kıtanın sadece ekonomik değil, aynı zamanda askeri lideri olma niyetini de ortaya koyuyor. Bu, ABD’nin Avrupa’nın güvenliğindeki rolünü azaltma potansiyeli taşıyan ve kıta içinde yeni bir güç dengesi yaratan stratejik bir hamledir. Bu durum, Avrupa’nın Rusya’ya karşı daha caydırıcı ve kendi kendine yeterli bir pozisyona gelmesini sağlayabilir.
4. Yatırımcı İçin Anlamı: Bu gelişmeler, yatırımcılar için yeni bir sektörel tema yaratıyor: Avrupa’nın yeniden silahlanması. Savunma ve havacılık hisseleri, siber güvenlik şirketleri ve ilgili teknoloji tedarikçileri, bu trendden en çok faydalanacak alanlar olarak öne çıkıyor. Yatırımcıların, portföylerinde bu yeni jeopolitik gerçekliğe göre pozisyon alması giderek daha önemli hale gelecektir.