1,5 Milyar Dolarlık Yeni Üs Kuruluyor; Mevcut Alanını İkiye Katlayan Dev Şirket, Hava Savunma Sistemlerinde Seri Üretime Geçecek
Türkiye’nin savunma sanayii devi ASELSAN, küresel bir teknoloji lideri olma vizyonu doğrultusunda tarihi bir adım attı. Şirket, Ankara Oğulbey’de tahsis edilen 6.500 dönümlük devasa bir alanda, 1,5 milyar dolar değerindeki yeni yatırımının temellerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir törenle attı. Bu yatırım, sadece son dönemin en büyük sanayi hamlelerinden biri olmakla kalmıyor, aynı zamanda Cumhuriyet tarihinde tek seferde yapılan en büyük savunma yatırımı unvanını da taşıyor.
Halihazırda 5.000 dönümlük bir alanda faaliyet gösteren ASELSAN, bu yeni yerleşkeyle mevcut alanını iki kattan fazla artırarak dev bir üretim ve teknoloji üssü kuruyor.
Şirketten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre, bu stratejik yatırımın ana hedefleri şunlar:
Seri Üretim Kapasitesini Artırmak: Başta ÇELİKKUBBE’yi oluşturacak Hava Savunma Sistemleri olmak üzere, birçok kritik teknolojinin daha yüksek adetlerde ve daha verimli bir şekilde seri üretimini sağlamak.
Yeni Yetkinlikler Kazanmak: İlave tasarım, test ve üretim altyapıları kurarak teknolojik derinliği artırmak.
Dengeli Finansman Modeli: Yatırım Yükü Hissedara Yansıtılmayacak
ASELSAN, 1,5 milyar dolarlık bu devasa yatırımın finansmanını, şirketin güçlü mali yapısını koruyacak şekilde, çok ayaklı bir modelle gerçekleştireceğini açıkladı:
Güçlü Özkaynaklar: Şirketin kendi kârlılığı ve güçlü bilançosu, yatırımın ana güvencesi olacak.
Aşamalı Gelir Akışı: Yeni tesislerin 2026 ortasından itibaren kademeli olarak devreye girmesiyle, buradan elde edilecek gelirler yatırımın finansmanına doğrudan katkı sağlayacak.
Varlık Değerlendirmesi: Şehir içinde kalan ve operasyonel zorluklar yaratan mevcut bir yerleşke, gelir paylaşım modeliyle değerlendirilerek şirkete önemli bir nakit girişi sağlanacak.
Devlet Destekli Krediler: Onaylanmış olan Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri (YTAK) gibi cazip koşullu finansman imkanları kullanılacak.
Proje Bazlı Teşvik: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın onayladığı Proje Bazlı Yatırım Teşviği‘nden yararlanılacak.
Finans Hattı Yorum:
ASELSAN’ın bu 1,5 milyar dolarlık yatırımı, sadece bir kapasite artışından çok daha fazlasını, şirketin bir sonraki lige yükselme stratejisini ifade ediyor. Bu hamlenin finansal ve stratejik okuması şöyledir:
1. “Miktar Liderliğinden” “Pazar Liderliğine”: ASELSAN, bugüne kadar geliştirdiği yüksek teknolojili ürünlerle teknik yetkinliğini kanıtladı. Ancak bu yatırımın ana odağı “seri üretim kapasitesi”. Bu, şirketin artık sadece “prototip üreten” veya “butik üretim yapan” bir teknoloji şirketi olmaktan çıkıp, küresel pazarlarda ABD’li, Avrupalı ve İsrailli rakipleriyle adet ve teslimat hızı bazında rekabet edebilecek bir “endüstriyel deve” dönüştüğünün en net işaretidir.
2. Hava Savunma Sistemleri (ÇELİKKUBBE) Stratejik Odak Noktası: Yatırımın özellikle hava savunma sistemlerine odaklanması tesadüf değildir. Ukrayna savaşının da gösterdiği gibi, modern savaşların en kritik bileşeni hava savunmasıdır. ASELSAN, bu alanda yarattığı ürün ailesiyle (Hisar, Siper vb.) hem Türkiye’nin katmanlı hava savunma ihtiyacını karşılama hem de bu alanda dünyanın en büyük ihracatçılarından biri olma potansiyelini görüyor. Bu yatırım, bu potansiyeli gerçeğe dönüştürme hamlesidir.
3. Akıllı ve Sürdürülebilir Finansman Modeli: Yatırımcılar için en önemli mesaj, bu devasa harcamanın finansman modelindedir. ASELSAN, bu yatırımı yapmak için hissedarlarından ek sermaye istemeyeceğini (bedelli sermaye artırımı yapmayacağını), aksine süreci kendi kârlılığı, devlet teşvikleri ve akılcı bir varlık yönetimi (eski yerleşkenin değerlendirilmesi) ile yöneteceğini açıkça belirtmiştir. Bu, yatırımın getireceği büyümenin mevcut hissedarların payını sulandırmadan gerçekleşeceği ve şirketin mali disiplinini koruyacağı anlamına gelir.
4. Uzun Vadeli Değer Yaratma: Bu yatırımın meyveleri hemen yarın toplanmayacak. Ancak tamamlandığında, ASELSAN’ın gelirlerini, kârlılığını, ihracat potansiyelini ve dolayısıyla piyasa değerini katlanarak artırma potansiyeline sahiptir. Bu, kısa vadeli dalgalanmalardan ziyade, şirketin uzun vadeli büyüme hikayesine inanan yatırımcılar için bugüne kadar açıklanmış en güçlü ve en somut katalizördür.