Yabancı ve Yerli Kurumsal Yatırımcılara Yönelik Satışla Hissenin Halka Açıklığı Artacak, 180 Günlük Satmama Taahhüdü Verildi
Türkiye’nin lider enerji ve elektromanyetik ürün üreticilerinden Astor Enerji A.Ş. (ASTOR)‘nin ana hissedarı Astor Holding, şirkette sahip olduğu 80 milyon adet B Grubu payı yurt içi ve yurt dışı kurumsal yatırımcılara satmak için düğmeye bastı. Bu satış, şirketin çıkarılmış sermayesinin yaklaşık %8,02‘sine tekabül ediyor ve Borsa İstanbul’da son dönemin en büyük “ikincil halka arz” niteliğindeki işlemlerinden biri olacak.
Şirketten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre, satış fiyatı, derhal başlayacak olan hızlandırılmış talep toplama (accelerated bookbuilding) yöntemiyle belirlenecek. Bu yöntemde, genellikle bir veya iki gün içinde kurumsal yatırımcılardan teklifler toplanarak nihai fiyat ve tahsisat belirlenir.
İşlemin danışmanlığını, uluslararası devler Citi ve HSBC ile yurt içinde İnfo Yatırım yürütecek.
Satış Sonrası Yeni Ortaklık Yapısı ve “Kilitlenme” Taahhüdü
Bu dev satışın ardından Astor Enerji’nin ortaklık yapısı ve halka açıklık oranı da yeniden şekillenecek:
-
Satış sonrası Astor Holding‘in şirketteki payı %6,99‘a düşecek.
-
Şirketin halka açıklık oranı ise yaklaşık %27’lerden %35,76‘ya yükselecek.
-
Şirketin kurucusu ve ana hissedarı Feridun Geçgel, hem doğrudan hem de dolaylı paylarıyla şirketin %60,74‘üne sahip olarak çoğunluk hissedarı ve kontrol sahibi olmaya devam edecek.
Piyasalar için en önemli güvencelerden biri ise, hem Astor Holding’in hem de Feridun Geçgel’in, bu satışın tamamlanmasının ardından 180 gün boyunca başka bir pay satışı yapmayacaklarına dair “satmama taahhüdü” (lock-up) vermeleri oldu.
İşlemin, Borsa İstanbul’un onayıyla 18 Eylül’de gerçekleştirilmesi ve 22 Eylül’de takasının tamamlanması bekleniyor.
Finans Hattı Yorum:
Astor Holding’in bu stratejik pay satışı, basit bir “ortak satışı” olmanın çok ötesinde, hem şirket hem de hisse senedi için yeni bir dönemin kapısını aralayan, son derece “akıllıca” kurgulanmış bir hamledir.
1. “Halka Açıklığı Artırma” Stratejisi: Bu işlemin temel amacı, şirketin halka açıklık oranını ve dolayısıyla Borsa İstanbul’daki “fiili dolaşımdaki pay oranını” artırmaktır. Daha yüksek bir halka açıklık oranı;
-
Hissenin Likiditesini Artırır: Daha fazla alıcı ve satıcının piyasada olması, hissenin daha kolay ve daha düşük maliyetle alınıp satılmasını sağlar.
-
Endekslerdeki Ağırlığı Yükseltir: BIST 30, BIST 100 gibi ana endekslerde ve MSCI gibi uluslararası endekslerde şirketin ağırlığının artmasına neden olur. Bu da, bu endeksleri takip eden pasif fonların hisseden daha fazla alım yapmasını tetikler.
-
Kurumsal Yatırımcı İştahını Çeker: Birçok büyük küresel fon, yatırım yapacakları şirketlerde belirli bir halka açıklık ve likidite seviyesi arar. Bu satış, Astor’u bu tür büyük fonların “radarına” daha güçlü bir şekilde sokacaktır.
2. Neden “Hızlandırılmış Talep Toplama”?
Bu yöntemin tercih edilmesi, satıcının piyasadaki belirsizlikten etkilenmeden, işlemi hızlı ve etkin bir şekilde tamamlama niyetini gösterir. Birkaç haftaya yayılan standart bir halka arz yerine, bir-iki gün içinde sadece nitelikli kurumsal yatırımcılardan talep toplanarak, piyasadaki olası dalgalanmalardan en az şekilde etkilenilir.
3. “180 Günlük Kilitlenme” Neden Önemli?: Yatırımcıya Güven Mesajı
Ana ortakların 180 gün boyunca başka bir satış yapmayacaklarına dair taahhüt vermesi, bu işlemin en kritik ve en piyasa dostu unsurudur. Bu, yatırımcılara şu mesajı verir: “Bu bizim tek büyük satışımızdı. Fiyat üzerinde başka bir ortak satışı baskısı olmayacak. Biz de şirketin uzun vadeli geleceğine inanmaya devam ediyoruz.” Bu taahhüt, satış sonrası hisse üzerinde oluşabilecek “arz baskısı” endişelerini gidermeyi amaçlar.
4. Yatırımcı İçin Anlamı:
Bu gelişme, Astor Enerji (ASTOR) hissesi için orta ve uzun vadede pozitif bir gelişme olarak yorumlanmalıdır. Her ne kadar kısa vadede piyasaya yeni lotların gelmesiyle bir miktar arz baskısı yaratabilse de, uzun vadede hissenin likiditesinin, kurumsal yatırımcı tabanının ve endekslerdeki ağırlığının artması, hisseyi daha “yatırım yapılabilir” ve daha “ana akım” bir enstrüman haline getirecektir. Bu, şirketin kurumsallaşma ve küresel bir oyuncu olma yolunda attığı önemli bir adımdır.