ECB, Enflasyonun Hedefe Yakın Seyrettiğini Belirterek “Bekle-Gör” Moduna Geçti
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi, piyasa beklentileri doğrultusunda üç ana faiz oranını değiştirmeme kararı aldı. Karar metninde, enflasyonun yüzde 2 olan orta vadeli hedefin yakınında seyrettiği belirtilirken, para politikasının gelecek adımlarına ilişkin belirli bir taahhütte bulunulmadı.
Ekonomik Görünüm Değişmedi, Belirsizlik Vurgusu
Yönetim Konseyi, küresel ortamdaki zorluklara rağmen Euro Bölgesi ekonomisinin büyümeye devam ettiğini belirtti. Güçlü işgücü piyasası, sağlam özel sektör bilançoları ve geçmişte yapılan faiz indirimlerinin önemli direnç kaynakları olduğu vurgulandı. Ancak, küresel ticaret anlaşmazlıkları ve jeopolitik gerilimler nedeniyle ekonomik görünümün belirsizliğini koruduğunun altı çizildi.
ECB, politika faiz oranlarını şu seviyelerde sabit tuttu:
-
Mevduat faizi: %2,00
-
Ana refinansman faizi: %2,15
-
Marjinal kredi faizi: %2,40
Geleceğe Yönelik Taahhüt Yok: Kararlar Toplantı Bazında Alınacak
ECB, gelecekteki faiz adımlarına ilişkin kapıyı açık bıraktı. Konsey, enflasyonu orta vadede %2 hedefine ulaştırma kararlılığını yinelerken, faiz kararlarının gelen verilere göre toplantı bazında alınacağını ve “belirli bir faiz yolu önceden taahhüt edilmeyeceğini” net bir şekilde ifade etti. Bu durum, merkez bankasının esnekliğini korumak istediğini gösteriyor.
Açıklamada ayrıca, varlık alım programları (APP ve PEPP) kapsamındaki portföylerin, vadesi gelen anaparaların yeniden yatırılmaması yoluyla öngörülebilir bir hızda küçülmeye devam ettiği belirtildi.
Piyasalar, kararın arkasındaki detayları ve gelecek döneme ilişkin sinyalleri, TSİ 16:45’te başlayacak olan Başkan Christine Lagarde’ın basın toplantısında arayacak.
Finans Hattı Yorumu:
ECB’nin faizleri sabit tutma kararı piyasalar için bir sürpriz olmadı. Bu, klasik bir “bekle ve gör” adımıdır. Enflasyonun hedefe yakın olması, ECB’ye aceleci davranmama ve önceki faiz artırımlarının ekonomi üzerindeki etkilerini gözlemleme lüksü tanıyor. Ancak metindeki “belirsizlik” ve “küresel riskler” vurgusu, merkez bankasının rehavete kapılmadığını gösteriyor.
Asıl önemli olan, “belirli bir faiz yolu taahhüt edilmemesi” ifadesidir. Bu, ECB’nin kendini herhangi bir yöne bağlamak istemediği ve kapıları hem sıkılaşma hem de gevşeme için aralık bıraktığı anlamına geliyor. Piyasalar için bu, bundan sonraki her enflasyon ve büyüme verisinin daha da kritik hale geleceği demektir. Bugün gözler ve kulaklar tamamen Başkan Lagarde’da olacak. Lagarde’ın basın toplantısında kullanacağı dilin tonu, özellikle enflasyonun yapışkanlığı veya ekonomik yavaşlama risklerine ilişkin vereceği ipuçları, piyasaların bir sonraki adımı fiyatlaması için faiz kararından çok daha belirleyici olacaktır. Bilanço küçültmesinin sessizce devam etmesi ise, pasif bir sıkılaşma unsuru olarak denklemin bir parçası olmaya devam ediyor.

