ECB’nin Faiz İndirimi Umutları Ertelenebilir, “İnatçı” Çekirdek Enflasyon Baskı Yaratıyor
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yakın zamanda bir faiz indirimine gidebileceğine dair piyasa beklentileri, Euro Bölgesi’nden gelen ve enflasyonun “inatçı” seyrini koruduğunu gösteren verilerle darbe aldı. Eurostat tarafından açıklanan öncü verilere göre, Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon oranı Ağustos ayında %2,1‘e yükselerek, hem Temmuz ayındaki %2,0’lık seviyeyi hem de piyasa beklentilerini aştı.
Daha da endişe verici olan ise, ECB’nin para politikasında en yakından takip ettiği ve daha yapısal fiyat baskılarını gösteren çekirdek enflasyonun da %2,2’lik beklentiyi aşarak %2,3‘e tırmanması oldu. Bu veriler, ECB’nin zayıflayan ekonomik büyümeye rağmen, faiz indirimleri konusunda aceleci davranmayabileceği ve temkinli duruşunu koruyabileceği sinyalini verdi.
Verilerin Detayları Ne Anlatıyor?
-
İtici Güçler: Ağustos ayındaki enflasyona en büyük katkıyı gıda, alkol ve tütün (%3,2) ile hizmetler (%3,1) yapmaya devam etti. Ancak her iki kalemde de bir önceki aya göre sınırlı bir yavaşlama görülmesi tek olumlu gelişmeydi.
-
Enerji: Enerji fiyatlarındaki düşüş yavaşlayarak da olsa devam etti.
-
İşlenmemiş Gıda: Bu kalemde enflasyonun %5,4’ten %5,5’e yükselmesi, düşen enerji maliyetlerine rağmen hanehalkı bütçeleri üzerindeki baskının sürdüğüne işaret etti.
-
Aylık Bazda Artış: Aylık bazda tüketici fiyatları %0,2, çekirdek fiyatlar ise %0,3 artış gösterdi.
Bu veriler, ECB’nin Eylül ayındaki kritik para politikası toplantısı öncesinde, politika yapıcıların “zayıflayan büyüme mi, yoksa inatçı enflasyon mu?” ikilemiyle karşı karşıya kalacağını gösteriyor.
Finans Hattı Yorum:
Ağustos ayı öncü enflasyon verileri, ECB için adeta bir “soğuk duş” niteliğindedir ve bankanın para politikası patikasına ilişkin piyasa beklentilerini yeniden şekillendirebilir.
1. “Son Mil” En Zorlu Olanıdır: Bu veriler, dezenflasyon sürecinde “son milin” her zaman en zorlu olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Enflasyonu %10’lardan %3’lere indirmek görece kolayken, %3’lerden ECB’nin %2’lik hedefine kalıcı olarak indirmek çok daha zorlu ve yapışkan bir süreçtir. Özellikle hizmet enflasyonunun ve işlenmemiş gıda fiyatlarının yüksek kalması, bu “yapışkanlığın” ana kaynağıdır.
2. ECB’nin İkilemi: Büyüme mi, Enflasyon mu?
Bu rapor, ECB’nin içinde bulunduğu zorlu ikilemi keskinleştiriyor.
-
Şahin Görüş (Enflasyon Odaklı): Çekirdek enflasyonun hedefin üzerinde kalmaya devam etmesi, para politikasının gevşetilmesi için henüz erken olduğunu savunuyor. Bu kanat, erken bir faiz indiriminin enflasyonun yeniden alevlenmesine neden olabileceği endişesini taşıyor.
-
Güvercin Görüş (Büyüme Odaklı): Euro Bölgesi’nden gelen son PMI ve GSYH verileri, ekonominin bir durgunluğun (resesyonun) eşiğinde olduğunu gösteriyor. Bu kanat, faizlerin daha uzun süre yüksek tutulmasının ekonomiye kalıcı hasar vereceğini ve bu nedenle faiz indirimlerine bir an önce başlanması gerektiğini savunuyor.
3. Eylül Toplantısı “Canlı” Olmaktan Çıktı, Gözler Aralık’ta: Bu veriler öncesinde, bazı analistler ECB’nin Eylül’de “sürpriz” bir faiz indirimi yapabileceğini ima ediyordu. Ancak beklentileri aşan bu enflasyon rakamları, Eylül toplantısında bir faiz indirimi ihtimalini büyük ölçüde masadan kaldırmış görünüyor. Artık piyasaların ana odağı, ECB’nin Aralık ayında bir indirime gidip gitmeyeceği ve Başkan Lagarde’ın Eylül toplantısı sonrası yapacağı basın toplantısında bu yönde bir sinyal verip vermeyeceği olacak.
4. Euro ve Tahviller İçin Anlamı: Enflasyonun beklentilerden yüksek gelmesi, ECB’nin faizleri daha uzun süre yüksek tutacağı beklentisini artırır. Bu durum, teorik olarak Euro’yu desteklerken (EUR/USD paritesini yukarı çekerken), Alman devlet tahvili (Bund) faizlerinin de yüksek kalmasına veya daha da yükselmesine neden olabilir. Bu, hem hisse senedi piyasaları hem de borçlanma maliyetleri üzerinde bir baskı unsuru oluşturabilir.