BDDK’nın açıklamış olduğu aylık verilere göre Bankacılık sektörü karı 2024 yılının ikinci çeyreğinin Nisan – Mayıs döneminde, bir önceki çeyreğin Ocak – Şubat dönemine göre hafif azalmıştır. Öte yandan, net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemindeki Nisan – Mayıs dönemine gö %13 oranında azalmış ve 73,6 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
Merkez Bankası, hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri ile birlikte fiyat baskısında devam eden yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiş ve politika faizini %50 olarak korumuştur. Bununla birlikte, kredi faizlerinde artış gözlense de mevduat maliyetlerindeki yüksek seviyeler nedeniyle TL kredi mevduat makası zayıf kalmış ve bu durum sektör karlılığı açısından zorlayıcı olmuştur. Diğer yandan ikinci çeyrekte TÜFE endeksli tahvillerin getirisinde kullanılan enflasyon tahminlerinde önemli revizyonlar gözlenmemesi de bu kalemden ek katkıyı sınırlamıştır. Swap maliyetlerinin artması ve trading gelirlerindeki düşüş ticari kar/zarar kaleminin karlılığa baskı yaptığı gözlenmiştir. Faaliyet giderleri de belirgin olmasa da karı baskılarken; karşılık giderlerinde normalleşme, net ücret ve komisyon gelirleri başta olmak üzere iştirak gelirleri ise destekleyici olmuştur.
Sektörde 2024 yılının ikinci çeyreğinde (29 Mart 2024- 28 Haziran 2024 haftalık BDDK verileri) bir önceki çeyreğe göre, TL cinsi kredilerde %3,9 oranında artış yaşanmıştır. YP kredilerde ise Dolar bazında yaklaşık %12,4 oranında büyüme gözlenmiştir. Kurdaki artışın da etkisiyle toplam kredilerde %7,2 oranında artış görülmüştür. Kamu mevduat bankalarında TL kredilerde büyüme gerçekleşmezken, YP kredi büyümesi ise orta onlu seviyede gerçekleşmiştir. Öte yandan, Bankacılık sektöründe YP mevduatlarında Dolar bazında %10 civarında düşüş gözlenirken, TL mevduatlarda yüksek onlu artış yaşanmıştır.
Çoğu Banka TÜFE endeksli tahvil getirilerinde kullandığı enflasyon tahminini değiştirmezken (Genel olarak %40 – 45 aralığında), Akbank tahminini %42,5’ten %45’e yükseltmiştir. Halkbank, TÜFE endeksli tahvillerin değerlenmesinde kullanılan enflasyonu %60 (Önceki: %65) olarak almıştır. İş Bankası, farklı olarak, beklenti anketini baz almaktadır. Diğer yandan, kredilerdeki yeniden fiyatlamalara karşın yüksek seyreden mevduat maliyetleri de hesaba katıldığında net faiz gelirlerinde düşük onlu bir gerileme bekliyoruz. Net faiz gelirlerinde en fazla daralmayı sırasıyla İş Bankası ve Yapı Kredi’den bekliyoruz. Diğer yandan, Garanti Bankası ve Vakıfbank’ta net faiz gelirlerinde artış öngörüyoruz.
Orta tek haneli oranlarda büyüme beklediğimiz ücret ve komisyon gelirlerinde, artan krediler ile ödeme sistemlerindeki görüntünün destekleyici olmasını tahmin ediyoruz.
Diğer faaliyet gelirlerinde, Vakıfbank’ta önceki çeyrek makro beklentilerde model güncellemesinin de etkisiyle karşılık iptallerden elde edilen yüksek gelirin bu çeyrekte normalleşmesi beklenmektedir. Vakıfbank’ta bu çeyrekte serbest karşılık iptali öngörülmektedir.
Kurlardaki görece düşük oynaklık devam ederken, artan swap maliyetine bağlı olarak ticari zararlarda önemli artışlar bekliyoruz.
Kamu bankalarında karşılıkların kar üzerinde destekleyici olmasını beklerken, temettü gelirleri de kısmen karı desteklemesi öngörülmektedir.
Operasyonel giderlerde düşük tek haneli artış beklenirken; Halkbank’ta düşüş, Vakıfbank’ta ise yüksek onlu artış beklenmektedir.
Bu çeyrekte genel olarak vergi karşılığında düşük oranlar gözlenirken, İş Bankası’nda vergi geliri öngörülmüştür. Önceki çeyrekte yüksek vergi geliri yazan Halkbank’ın ise bu çeyrekte vergi gideri yazması beklenmektedir.
Takibimizdeki bankalardan, çeyreksel bazda yalnızca, mevduat toplamayan TSKB’den kar artışı bekliyoruz. Öte yandan, diğer özel bankalarda daha düşük kar azalışı öngörüyoruz. En az kar düşüşünün de Garanti Bankası’nda olmasını beklerken, nominal anlamda en yüksek karı yine Garanti Bankası’nın açıklamasını tahmin ediyoruz.
Tüm bu gelişmelere bağlı olarak, 2024 yılının 2. çeyreğinde takibimizdeki bankaların toplam karlarının bir önceki çeyreğe göre %24,1 oranında azalarak 59,7milyar TL’ye gerilemesini öngörüyoruz. Söz konusu kar rakamı, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %17,4 oranında düşüşe işaret etmektedir.