Yatırım Bankası, Fed’in Eylül’de Faiz İndirimine Başlayacağını Öngörüyor, Ancak Hisse Senedi Piyasaları İçin Riskler Artıyor
İngiliz yatırım bankası devi Barclays, ABD ekonomisinin “durma” noktasına geldiğini ve resesyona karşı son derece savunmasız bir hıza yavaşladığını belirterek piyasalara yönelik önemli bir uyarıda bulundu. Bankanın güncellenmiş “dönüm noktaları” modeline göre, ABD ekonomisinin önümüzdeki iki yıl içinde (sekiz çeyrek) daralmaya girme olasılığı yaklaşık %50 olarak hesaplanıyor.
Analistler, mevcut durumu “durma” (stall speed) olarak tanımlıyor. Bu, ekonominin henüz resesyona girmese de, büyümenin herhangi bir negatif şokla resesyona girebilecek kadar tehlikeli bir şekilde yavaşladığı bir ara döneme işaret ediyor.
Barclays’e göre, ekonomideki bu yüksek hassasiyet ve artan riskler, Federal Rezerv’in (Fed) Eylül ayında faiz indirim döngüsünü başlatabileceği yönündeki beklentileri güçlü bir şekilde destekliyor.
Hisse Senedi Piyasaları Tehlikeli Bölgede
Raporda, hisse senedi piyasalarındaki mevcut duruma ilişkin çarpıcı tespitler de yer aldı:
-
Hedge Fonları Alımda: Hedge fonları ve sistematik yatırımcılar (algoritmik fonlar), Ağustos ayında volatilitenin düşmesiyle birlikte hisse senedi alımlarını artırdı.
-
Ancak Büyük Oyuncular Tahvilde: Buna karşın, sadece uzun pozisyon alan geleneksel fon yöneticileri ve büyük emtia ticaret danışmanları (CTA’lar) gibi daha temkinli oyuncular, hisse senetleri yerine tahvilleri tercih etti.
-
İşgücü Verisi Tetikleyici Olabilir: Barclays, bu hafta açıklanacak olan işgücü verilerindeki herhangi bir zayıflığın, hedge fonlarının da satışa geçerek bu değişimi hızlandırabileceği ve hisse senetleri üzerinde ciddi bir baskı yaratabileceği konusunda uyardı.
Çin Çip Pazarından Umut Veren Sinyaller
Raporun küresel teknoloji piyasaları için en olumlu kısmı ise Çin’den geldi. Barclays, Çin’deki yarı iletken üretim ekipmanı (wafer fab equipment) talebinin beklenenden daha iyi durumda olduğunu belirtti. Banka, daha önce sektör satışlarında keskin bir düşüş beklerken, şimdi 2025 yılı için beklentisini sadece %5’lik bir düşüşe revize etti.
Finans Hattı Yorum:
Barclays’in bu raporu, küresel piyasaların ne kadar hassas ve kırılgan bir dengede durduğunu gösteren, son derece önemli bir analizdir.
1. “Kötü Haber İyi Haberdir” Ama Nereye Kadar?: ABD ekonomisindeki yavaşlama, Fed’in faiz indirmesi için zemin hazırladığı için piyasalar tarafından bir süredir “iyi haber” olarak fiyatlanıyordu. Ancak Barclays’in raporu, bu yavaşlamanın artık “resesyon riski” taşıyan tehlikeli bir boyuta ulaştığı uyarısını yapıyor. Bu, “kötü haberin” artık gerçekten “kötü haber” olarak algılanmaya başlayabileceği bir döneme girdiğimizin işareti olabilir.
2. “Akıllı Para” Ne Diyor?: Hisse mi, Tahvil mi?
Raporun en kritik sinyali, farklı yatırımcı grupları arasındaki ayrışmadır. Daha kısa vadeli ve momentuma dayalı hareket eden hedge fonları hisse senedi rallisine katılırken, daha uzun vadeli ve makroekonomik beklentilere göre pozisyon alan geleneksel fon yöneticileri “güvenli liman” olarak gördükleri tahvillere yönelmiş durumda. Bu, “akıllı paranın” hisse senedi piyasalarındaki mevcut yükselişe şüpheyle yaklaştığının ve olası bir ekonomik yavaşlamaya karşı portföylerini korumaya aldığının en net göstergesidir.
3. İşgücü Piyasası “Kırılma Noktası” Olabilir: Bu hafta açıklanacak olan ABD tarım dışı istihdam verisi, bu dengeyi bozabilecek en önemli tetikleyici.
* Zayıf Veri: Ekonominin “durma” hızından “resesyona” doğru kaydığı endişelerini artırarak hisse senedi piyasalarında sert bir satış dalgasını tetikleyebilir.
* Güçlü Veri: Resesyon korkularını yatıştırır, ancak Fed’in faiz indirimi beklentilerini öteleyerek piyasalarda başka bir hayal kırıklığı yaratabilir.
Piyasalar adeta “iki ucu keskin bir bıçağın” üzerinde duruyor.
4. Çin’in Teknolojik Direnci: Raporun Çin’in çip ekipmanı pazarına ilişkin olumlu revizyonu ise, küresel teknoloji döngüsü için umut verici bir sinyal. ABD’nin yaptırımlarına rağmen Çin’in kendi kendine yeterlilik çabalarının ve teknoloji yatırımlarının talebi canlı tuttuğunu gösteriyor. Bu durum, küresel yarı iletken sektörü için en kötü senaryonun geride kalmış olabileceğine işaret ederek, bu alandaki şirketler için pozitif bir zemin oluşturabilir.