Kuruluş, 2025 Yıl Sonu Tahminini %32,5’e Çekerken, TCMB’nin Aralık’ta 100 Baz Puanlık Temkinli Bir İndirim Yapmasını Bekliyor
İspanyol bankacılık devi BBVA’nın araştırma birimi BBVA Research, Türkiye’nin Ekim ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirme raporunu yayımladı. Raporda, tüketici fiyatlarının aylık %2,55 artarak hem piyasa beklentilerinin hem de kendi tahminlerinin altında kalmasının olumlu bir sürpriz olduğu belirtilirken, geleceğe yönelik risklere dikkat çekildi.
Kuruluşun raporunda, bu veriyle birlikte yıllık enflasyonun %32,9’a gerilediği kaydedildi. Bu gelişme ışığında 2025 yıl sonu enflasyon tahminini %32,5 seviyesine güncelleyen BBVA Research, buna karşın 2026 sonu için %23 olan tahminleri üzerindeki yukarı yönlü risklerin arttığı uyarısında bulundu.
BBVA, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikasına ilişkin beklentilerini de paylaştı. Raporda, talep koşullarının TCMB’nin öngördüğünden daha yavaş soğuduğu, bu nedenle bankanın faiz indirimlerinde temkinli ilerlemesi gerektiği vurgulandı. Kuruluş, TCMB’nin Aralık toplantısında 100 baz puan gibi sınırlı bir faiz indirimi yapmasını ve sıkı duruşunu diğer makro-ihtiyati araçlarla desteklemesini bekliyor. Ayrıca, 7 Kasım’da yayımlanacak yılın son Enflasyon Raporu’nda TCMB’nin 2025 yılı enflasyon tahmin bandını yukarı yönlü revize etmesi öngörülüyor.
Finans Hattı Yorumu: BBVA Research’in raporu, piyasalar için “kısa vadeli rahatlama, orta vadeli endişe” şeklinde özetlenebilecek ikili bir tablo sunuyor. Ekim enflasyonunun beklentilerin altında kalması, şüphesiz dezenflasyon sürecinin işlediğine dair olumlu bir sinyal ve Merkez Bankası’na politika alanı açan bir gelişmedir. Ancak raporun satır aralarındaki asıl önemli mesaj, bu olumlu havaya rağmen yapısal sorunların devam ettiğidir. BBVA’nın “talep koşulları yavaş uyum sağlıyor” tespiti, yüksek faize rağmen iç talebin canlılığını koruduğunu ve bunun da enflasyonist baskıları beslemeye devam ettiğini gösteriyor.
Bu durum, TCMB’nin neden “temkinli” olmak zorunda olduğunu açıklıyor. Piyasalar daha hızlı ve daha büyük faiz indirimleri beklerken, BBVA gibi kurumlar talebin yeterince soğumadığını görerek TCMB’nin frene basması gerektiğini ima ediyor. Raporun en kritik uyarısı ise 2026 yılına yönelik. %23’lük hedefe rağmen “yukarı yönlü risklerin artması”, enflasyon beklentilerinin henüz tam olarak çıpalanamadığı, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın ve enflasyonist ataletin kalıcı olduğu endişesini taşıyor. Yani, enflasyon düşüyor olsa bile, hedeflenen seviyelerde kalıcı olarak istikrar kazanması zor olabilir. Bu rapor, tek bir veriye bakarak rehavete kapılmamak gerektiğini ve enflasyonla mücadelenin uzun soluklu bir maraton olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Gözler şimdi, TCMB’nin 7 Kasım’daki Enflasyon Raporu’nda bu riskleri ne ölçüde kabul edip etmeyeceğinde olacak.
							
