Amerikalı İştiraki Berg Pipe, Stratejik Proje İçin Müzakere Masasında
Türkiye’nin önde gelen sanayi şirketlerinden Borusan Mannesmann Boru Sanayi ve Ticaret A.Ş. (BRSAN), Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) iştiraki aracılığıyla pazar konumunu güçlendirecek dev bir adım atmaya hazırlanıyor. Şirket, ABD’de yürütülen stratejik bir proje kapsamında, yaklaşık 550 milyon ABD doları tutarında büyük çaplı bir boru satışı için müzakerelere başladığını duyurdu.
Şirketten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre, ABD’de yerleşik ve şirketin %100 iştiraki olan Borusan Berg Pipe, bu önemli anlaşmaya yönelik görüşmeleri başlattı. Anlaşmanın başarıyla sonuçlanması durumunda, yapılacak teslimatların şirketin 2026 yılı cirosuna önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.
Açıklamada, müzakere sürecine ilişkin önemli gelişmelerin, Sermaye Piyasası Kurulu’nun ilgili düzenlemeleri çerçevesinde kamuoyu ile paylaşılmaya devam edileceği de ifade edildi.
Finans Hattı Yorum:
Borusan Boru’nun bu KAP açıklaması, şirketin küresel büyüme stratejisi ve özellikle Kuzey Amerika pazarındaki gücü açısından son derece kritik ve olumlu bir gelişmedir. Bu haberin yatırımcılar için anlamı birkaç başlıkta incelenebilir:
1. Siparişin Büyüklüğü ve Finansal Etkisi: 550 milyon dolarlık potansiyel bir sipariş, Borusan Boru’nun bugüne kadarki en büyük tek kalem anlaşmalarından biri olma potansiyeli taşıyor. Bu rakam, şirketin yıllık cirosunun önemli bir bölümüne tekabül etmektedir. Anlaşmanın imzalanması, sadece 2026 yılı için değil, takip eden dönemler için de şirketin gelir ve kârlılık görünümünü önemli ölçüde güçlendirecek bir “oyun değiştirici” niteliğindedir.
2. ABD Stratejisinin Meyveleri Toplanıyor: Borusan, yıllardır ABD pazarına, özellikle de enerji ve altyapı projelerine yönelik stratejik yatırımlar yapıyordu. Borusan Berg Pipe’in bu denli büyük bir proje için masada olması, bu uzun vadeli stratejinin ne kadar doğru olduğunu ve şirketin ABD pazarında ne kadar güçlü bir oyuncu haline geldiğini teyit etmektedir. Bu, sadece bir satış değil, aynı zamanda şirketin teknolojik yetkinliğinin ve pazar güvenilirliğinin de bir tescilidir.
3. Uzun Vadeli Görünürlük ve Öngörülebilirlik: Anlaşmanın 2026 yılı cirosuna etki edeceğinin belirtilmesi, şirketin sipariş defterini (order book) uzun vadeli olarak doldurduğunu ve geleceğe yönelik gelir görünürlüğünün arttığını gösteriyor. Bu durum, piyasalardaki belirsizlik ortamında yatırımcılar için son derece değerli bir güvencedir ve şirkete olan güveni artırır.
4. Temkinli Olmakta Fayda Var: Yatırımcıların dikkat etmesi gereken en önemli nokta, bunun henüz imzalanmış bir anlaşma değil, bir “müzakere” başlangıcı olduğudur. Şirketler, bu büyüklükteki potansiyel anlaşmalar için görüşmelere başladıklarında bunu kamuoyuna duyurmakla yükümlüdür. Sürecin olumlu sonuçlanma ihtimali yüksek olsa da, nihai anlaşma imzalanana kadar bir kesinlik bulunmamaktadır. Ancak bu gelişme bile, tek başına şirketin pazar potansiyeli ve rekabet gücü hakkında çok güçlü bir mesaj vermektedir.