Pekin, ABD’deki Çin yatırımlarının önündeki “ulusal güvenlik” engellerinin kaldırılması karşılığında, 1 trilyon dolara ulaşabilecek potansiyel bir yatırım paketini masaya koydu.
Çin, ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarına karşı bugüne kadarki en iddialı karşı hamlesini yaparak, Washington’a dev bir teklif sundu. Bloomberg News’un haberine göre Pekin, ABD’nin Çinli şirketlerin ülkedeki yatırımlarına yönelik uyguladığı ulusal güvenlik kısıtlamalarını kaldırması karşılığında, ABD’ye yönelik potansiyel olarak 1 trilyon dolara varabilecek dev bir yatırım paketi teklif ediyor.
Müzakerenin Künyesi
Kategori | Detay |
Taraflar | Çin vs. ABD |
Çin’in Talepleri | 1. ABD’deki Çin yatırımlarına yönelik ulusal güvenlik kısıtlamalarının kaldırılması. 2. ABD’de kurulacak Çin fabrikalarına ithal edilecek bileşenlere uygulanan gümrük vergilerinin düşürülmesi. |
Çin’in Teklifi | ABD’ye yönelik potansiyel olarak 1 trilyon dolara ulaşabilecek dev bir yatırım paketi. |
Görüşme Yeri | Madrid, İspanya |
Gözler CFIUS’ta
Bloomberg’in görüşmelere aşina olan kaynaklara dayandırdığı habere göre, Çinli müzakereciler geçen ay Madrid’de yapılan gizli görüşmelerde bu talepleri masaya getirdi. Çin’in asıl hedefi, ABD’deki yabancı yatırımları ulusal güvenlik açısından inceleyen ve son yıllarda birçok Çinli şirketin satın alma girişimini engelleyen ABD Yabancı Yatırım Komitesi’nin (CFIUS) yetkilerinin kendilerine karşı daha esnek uygulanması.
Çin tarafı ayrıca, bu büyük yatırım paketinin bir parçası olarak ABD’de kurulacak olan Çin fabrikalarında kullanılmak üzere Çin’den ithal edilecek olan makine ve diğer bileşenlere uygulanan gümrük vergilerinin de düşürülmesini talep ediyor.
Bu yılın başlarında Çinli yetkililerin telaffuz ettiği potansiyel yatırım rakamının 1 trilyon dolar civarında olduğu belirtilse de, şu anki paketin nihai büyüklüğü henüz netlik kazanmış değil.
Finans Hattı Yorumu:
Bu, Çin’in ticaret savaşlarında savunmadan çıkarak proaktif bir şekilde masaya kendi şartlarını koyduğu bir dönüm noktasıdır. Bu, sadece bir müzakere değil, aynı zamanda Pekin’in “ekonomik gücünü bir pazarlık kozu olarak kullandığı” sofistike bir stratejidir.
-
“Yatırım Karşılığı Teknoloji Erişimi”: Çin’in teklifi aslında çok net: “Eğer benim ABD’deki teknoloji şirketlerine ve stratejik varlıklara yatırım yapmamın önündeki ‘ulusal güvenlik’ bahaneli engelleri kaldırırsan, ben de senin ülkene milyarlarca dolarlık fabrika yatırımı yaparak sana istihdam ve ekonomik büyüme getiririm.” Bu, ABD’nin en zayıf karnı olan “işlerin yurt dışına gitmesi” sorununa doğrudan bir çözüm önerisi sunarak Trump yönetimini ikna etme çabasıdır.
-
“Truva Atı” Riski: Washington’daki “şahinler” ise bu teklife bir “Truva Atı” olarak bakacaktır. Onlara göre, Çin’in asıl amacı fabrika kurmaktan çok, bu yatırımlar aracılığıyla ABD’nin en hassas teknolojik ve endüstriyel sırlarına erişim sağlamaktır. CFIUS’un kısıtlamalarının kaldırılması, bu casusluk riskini artıracaktır.
-
Trump İçin İkilem: Bu teklif, Başkan Trump’ı son derece zor bir ikilemin içinde bırakıyor:
-
Bir yanda: “Önce Amerika” sloganına ve yeniden seçilme kampanyasına hizmet edecek, yüz binlerce kişilik istihdam yaratma potansiyeli taşıyan devasa bir yatırım vaadi var.
-
Diğer yanda: Kendi istihbarat kurumlarının ve ulusal güvenlik danışmanlarının Çin’e karşı “stratejik rakip” olarak belirlediği politikalardan taviz verme riski bulunuyor.
Trump’ın bu iki zıt çıkar arasında nasıl bir denge kuracağı, müzakerelerin kaderini belirleyecektir.
-
Piyasalar İçin Anlamı:
Bu haber, ABD-Çin ticaret savaşlarında gerilimin düşebileceğine ve kapsamlı bir anlaşmaya varılabileceğine dair bugüne kadarki en somut umut ışığıdır.
-
Piyasalar bu gelişmeyi, küresel ticaret ortamındaki belirsizliği azaltacak son derece pozitif bir katalizör olarak algılayacaktır.
-
Bu haber, küresel hisse senedi piyasalarında (özellikle teknoloji ve sanayi sektörlerinde) bir rahatlama rallisini tetikleyebilir.
-
Anlaşma ihtimali, Çin ekonomisine en çok maruz kalan Almanya gibi ihracatçı ülkeler ve küresel emtia fiyatları için de olumlu bir sinyaldir.
Sonuç olarak, masada artık sadece “tarifeler” değil, aynı zamanda “yatırımlar ve teknoloji erişimi” de var. Bu, müzakereleri çok daha karmaşık ama aynı zamanda potansiyel ödülü çok daha büyük bir hale getiriyor. Piyasalar, bu devasa pazarlıktan çıkacak olan nihai sonucu nefesini tutarak bekleyecektir.