Açık %16,7 Azaldı, Enerji ve Altın Hariç Ticaret “Fazla” Verdi
Türkiye ekonomisinin en önemli göstergelerinden biri olan dış ticaret verileri, Ağustos ayında hem ihracat hem de ithalat tarafında bir yavaşlamaya işaret ederek, iç ve dış talepteki “soğuma” sinyallerini güçlendirdi. Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan geçici verilere göre, Ağustos ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre %0,9 azalarak 21,8 milyar dolara, ithalat ise %3,9 azalarak 26 milyar dolara geriledi.
İthalattaki düşüşün ihracattaki düşüşten daha sert olması sayesinde, aylık dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre %16,7’lik bir iyileşmeyle 4,2 milyar dolar oldu.
Bu olumlu aylık performansa rağmen, yılın ilk sekiz ayını kapsayan kümülatif veriler, dış ticaret açığındaki artış trendinin sürdüğünü gösterdi. Ocak-Ağustos döneminde ihracat %4,3, ithalat ise %5,6 oranında arttı.
Çekirdek Denge “Fazla” Verdi
Ağustos ayına ilişkin verilerin en pozitif tarafı, ekonominin yapısal dengesini daha iyi yansıtan enerji ve altın hariç dış ticaret verilerinde görüldü.
-
Enerji Hariç Karşılama Oranı: İhracatın ithalatı karşılama oranı %97,1 gibi çok güçlü bir seviyede gerçekleşti.
-
Enerji ve Altın Hariç Karşılama Oranı: Her iki oynak kalem de hariç tutulduğunda, Türkiye’nin dış ticareti “fazla” verdi ve karşılama oranı %101,8 oldu. Bu, Türkiye’nin enerji ve altın dışındaki alanlarda net ihracatçı konumunu koruduğunu gösteriyor.
Ticaretin Yapısı Değişmedi
-
İhracatın Motoru Sanayi: Toplam ihracatın %94,9‘u imalat sanayi ürünlerinden oluştu.
-
İthalatın Girdisi Ara Malı: Toplam ithalatın büyük bir kısmı üretimde kullanılan ara mallarından (%68) ve yatırımlarda kullanılan sermaye mallarından (%16,5) geldi.
-
Ticaret Ortakları: İhracatta liderliği Almanya alırken, onu ABD ve İngiltere izledi. İthalatta ise ilk sırada yine Çin yer alırken, onu Rusya ve Almanya takip etti.
Finans Hattı Yorum:
Ağustos ayı dış ticaret verileri, Türkiye ekonomisinde Merkez Bankası’nın ve ekonomi yönetiminin hedeflediği “dengelenme” ve “soğuma” sürecinin başladığına dair bugüne kadarki en net sinyallerden birini veriyor.
1. “Soğuma” Hem İçeride Hem Dışarıda: Hem ihracatın hem de ithalatın aynı anda düşmesi, ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın iki yönlü olduğunu gösteriyor.
-
İhracattaki Düşüş: En büyük pazarımız olan Avrupa Birliği’ndeki ekonomik yavaşlamanın ve durgunluk riskinin, Türk ihracatçıları üzerindeki etkisinin belirginleştiğini gösteriyor. Bu, dış talepteki zayıflamanın bir işaretidir.
-
İthalattaki Düşüş: İthalattaki daha sert düşüş ise, sıkı para politikası ve yüksek faiz oranlarının iç talebi soğutmaya başladığının en somut kanıtıdır. Özellikle ara malı ve tüketim malı ithalatındaki gerileme, hem sanayi üretimindeki yavaşlamayı hem de tüketici harcamalarındaki frene basmayı yansıtıyor.
2. Cari Açık İçin Olumlu Bir Gelişme: İthalatın ihracattan daha hızlı düşmesi, dış ticaret açığının azalmasını sağlayarak, Türkiye ekonomisinin en kırılgan noktası olan cari açığın finansmanı üzerindeki baskıyı hafifletir. Bu durum, dezenflasyon sürecini ve TL’nin istikrarını destekleyen pozitif bir gelişmedir. “Enerji ve altın hariç” dış ticaretin fazla vermesi, yapısal olarak doğru yolda olunduğunu gösteriyor.
3. Büyüme Üzerindeki Etkisi: İç ve dış talepteki bu yavaşlama, kaçınılmaz olarak yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme (GSYH) rakamları üzerinde aşağı yönlü bir baskı yaratacaktır. Ekonomi yönetimi için bu, enflasyonu düşürmek adına ödenmesi gereken bir “bedel” olarak görülmektedir. Amaç, daha yavaş ama daha “sağlıklı” ve “sürdürülebilir” bir büyüme patikasına girmektir.
4. Borsa İstanbul Şirketleri İçin Anlamı:
Bu veriler, Borsa İstanbul’daki şirketler için karışık bir tablo sunuyor.
-
İhracatçı Şirketler: Özellikle Avrupa’ya yoğun satış yapan otomotiv, beyaz eşya, tekstil gibi sektörlerdeki şirketler, zayıf dış talep nedeniyle üçüncü çeyrekte ciro bazında zorlanabilirler.
-
İthalata Dayalı Şirketler: İç talepteki yavaşlama, perakende ve ithal ürün satan diğer sektörlerdeki şirketler için de bir yavaşlama sinyalidir.
Ancak, ithal girdi maliyetlerinin düşmesi ve kurun istikrarlı seyri, bu şirketlerin kâr marjlarını bir miktar korumalarına yardımcı olabilir.