Piyasalar Veri Yokluğunda Alternatif Göstergelere ve Fed Üyelerinin Bu Haftaki Konuşmalarına Kilitlendi
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikasına dair belirsizlikler ve ABD’de devam eden hükümet kapanması nedeniyle resmi veri akışının sınırlı kalması, ABD dolarını küresel para birimleri karşısında güçlendirmeye devam ediyor. Dolar endeksi (DXY), son üç ayın en yüksek seviyesine yaklaşarak 99,89’a kadar yükseldi. Ancak bu güçlenmenin kalıcı olmayabileceğine işaret eden HSBC Global Investment Research, Fed’in faiz indirim döngüsü ve bir sonraki Fed başkanı belirsizliği gibi faktörlerle doların 2026 yılı başlarında dip seviyelerini görebileceğini öngördü.
Geçtiğimiz hafta Fed’in politika faizini 25 baz puan indirmesine rağmen, Başkan Jerome Powell’ın bir sonraki indirim için açık kapı bırakmaması piyasalardaki belirsizliği artırdı. Hükümet kapanması nedeniyle Ekim ayı tarım dışı istihdam verisi gibi kritik verilerin gecikmesi beklenirken, yatırımcılar yön bulmak için ISM imalat ve hizmetler endeksleri ile ADP özel sektör istihdam verisi gibi alternatif göstergelere odaklanmış durumda.
Piyasaların Aralık ayında yeni bir faiz indirimi yapılmasına yönelik beklentisi, Powell’ın açıklamaları sonrası %68 seviyesine gerilemiş durumda. Bu hafta ise Fed üyelerinden Michelle Bowman, John Williams, Alberto Musalem ve Başkan Yardımcısı Philip Jefferson’ın yapacağı konuşmalar, merkez bankasının gelecek adımlarına ışık tutması açısından yakından izlenecek.
Finans Hattı Yorumu: Piyasada şu anda oldukça ilginç bir paradoks yaşanıyor: ABD doları, ekonominin gücünden değil, tam aksine belirsizlikten ve veri eksikliğinden beslenerek güçleniyor. Hükümetin kapanması nedeniyle yatırımcılar en temel ekonomik göstergelerden mahrum kalmış durumda. Bu “siste” yolunu bulmaya çalışan piyasa, risk almaktan kaçınarak en güvenli liman olarak gördüğü dolara sığınıyor. Fed Başkanı Powell’ın net bir yönlendirme yapmaktan kaçınması da bu belirsizlik ortamını pekiştiriyor. Kısacası, doların mevcut gücü, temelleri sağlam bir yükselişten çok, bir “bilinmezlik primi” olarak okunmalıdır.
HSBC’nin 2026 başına işaret eden “dip” tahmini ise bu sis perdesi dağıldığında ortaya çıkması beklenen ana senaryoyu yansıtıyor. Bu senaryonun temelinde, enflasyonla mücadelede sona yaklaşıldıkça Fed’in ekonomiyi desteklemek için faizleri indirmeye devam edeceği beklentisi yatıyor. Düşük faiz, doları uluslararası sermaye için daha az cazip hale getireceğinden, bu durum kaçınılmaz olarak bir değer kaybı baskısı yaratacaktır. HSBC’nin analizine eklediği “bir sonraki Fed başkanı belirsizliği” detayı ise bu denkleme siyasi bir risk katmanı ekliyor. Daha güvercin bir başkanın atanma ihtimali, piyasaların faiz indirimi beklentilerini daha da öne çekebilir.
Bu hafta açıklanacak özel sektör verileri ve Fed üyelerinin konuşmaları, bu kısa vadeli belirsizlik ile uzun vadeli zayıflık beklentisi arasındaki dengeyi test edecek. Gelecek zayıf veriler ve güvercin açıklamalar, HSBC’nin uzun vadeli tezini destekleyerek dolardaki yükselişi sınırlayabilirken, beklenmedik ölçüde güçlü veriler ve şahin mesajlar, bu “bilinmezlik rallisini” bir süre daha devam ettirebilir.
							
