Hem Vatandaş Hem de Şirketler Alıma Geçti, “Ters Dolarizasyon” Trendi Sekteye mi Uğradı?
Türkiye’de son aylarda istikrarlı bir şekilde devam eden “ters dolarizasyon” (TL’ye dönüş) trendi, 5 Eylül ile sona eren haftada sürpriz bir şekilde sekteye uğradı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan haftalık verilere göre, yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları (DTH), hem gerçek kişilerin hem de tüzel kişilerin alımlarıyla bir haftada 5 milyar 438 milyon dolar gibi son dönemin en sert artışlarından birini kaydederek 198,8 milyar dolara yükseldi.
Parite etkisinden arındırılmış verilere bakıldığında ise, toplam DTH’taki net artışın 2 milyar 833 milyon dolar olduğu görüldü. Bu durum, artışın sadece kur etkisinden değil, reel olarak da döviz alımlarından kaynaklandığını gösterdi.
Hem Gerçek Kişiler Hem de Tüzel Kişiler Alımda
Bir önceki haftanın aksine, bu hafta hem vatandaşlar hem de şirketler döviz piyasasında net alıcı konumundaydı:
-
Gerçek Kişiler (Vatandaşlar): Döviz mevduatları 3 milyar 249 milyon dolar artarak 122,6 milyar dolara yükseldi. Parite etkisinden arındırılmış net alım tutarı ise 940,6 milyon dolar oldu.
-
Tüzel Kişiler (Şirketler): Döviz mevduatları 2 milyar 190 milyon dolar artarak 76,1 milyar dolara çıktı. Parite etkisinden arındırılmış net alım tutarı ise 1 milyar 893 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Bu veriler, son dönemde TL varlıklara yönelik artan güvene rağmen, hem hanehalkının hem de reel sektörün döviz talebinin yeniden canlandığına işaret ederek piyasalarda soru işaretleri yarattı.
Yurt İçi Yerleşiklerin Döviz Mevduatı (Milyar Dolar)
Tarih | Toplam DTH | Gerçek Kişi | Tüzel Kişi |
05-09-2025 | 198,8 | 122,6 | 76,2 |
29-08-2025 | 193,3 | 119,4 | 74,0 |
22-08-2025 | 196,2 | 118,1 | 78,1 |
15-08-2025 | 194,3 | 118,2 | 76,0 |
(Not: Milyon dolar bazındaki rakamlar milyar dolara yuvarlanmıştır.)
Finans Hattı Yorum:
5 Eylül haftasına ilişkin DTH verileri, son aylardaki pozitif trendin ardından gelen ilk ciddi “negatif sürpriz” olarak okunmalıdır. Bu ani ve sert artışın arkasındaki potansiyel nedenleri ve sonuçlarını doğru analiz etmek kritik önem taşıyor.
1. Bu Bir “Trend Dönüşü” mü, Yoksa “Geçici Bir Dalgalanma” mı?
Bu sorunun cevabı, artışın arkasındaki motivasyona bağlı.
-
Olası Nedenler (Geçici Faktörler):
-
Ay Başı Etkisi: Ayın ilk haftası olması nedeniyle, şirketlerin ithalat ödemeleri veya bireylerin döviz cinsi borç ödemeleri için döviz talebi artmış olabilir.
-
Kâr Realizasyonu: Son dönemde Borsa İstanbul’da veya TL mevduatta yüksek getiri elde eden bazı yatırımcıların, kârlarının bir kısmını realize edip dövize geçerek “riski azaltma” eğilimi.
-
Siyasi Belirsizlik: Haftanın başında gündeme gelen CHP İstanbul kongresi krizi gibi siyasi gelişmeler, bazı yatırımcıları kısa vadeli olarak “güvenli liman” olarak gördükleri dövize yöneltmiş olabilir.
-
-
Olası Nedenler (Kalıcı Riskler):
-
Enflasyon Endişeleri: Enflasyondaki düşüş hızının beklentileri karşılamaması durumunda, TL’nin reel getirisinin negatife dönebileceği endişesiyle yatırımcılar yeniden dövize yönelebilir.
-
Faiz İndirimi Beklentileri: TCMB’nin faiz indirim döngüsünde “aşırıya kaçacağı” ve TL’nin cazibesini azaltacağı yönündeki bir algı, dolarizasyonu yeniden tetikleyebilir.
-
2. Merkez Bankası’nın ve Ekonomi Yönetiminin Sınavı:
Bu veri, ekonomi yönetimi için bir “uyarı” niteliğindedir. “Ters dolarizasyon” sürecinin henüz tam olarak kalıcı hale gelmediğini ve yatırımcı güveninin hala kırılgan olduğunu hatırlatır. Bu durum, TCMB’nin önümüzdeki hafta yapacağı faiz kararında daha temkinli davranması için önemli bir gerekçe oluşturabilir. Piyasaların beklentisinin üzerinde, “aşırı güvercin” bir adım atılması, bu döviz talebini daha da körükleme riski taşır.
3. Kur Üzerindeki Etkisi: Piyasaya yaklaşık 2,8 milyar dolarlık net bir döviz talebinin girmesi, hafta boyunca Dolar/TL kuru üzerindeki yukarı yönlü baskıyı artıran en önemli faktör olmuştur. Merkez Bankası’nın bu talebi rezervlerinden ne ölçüde karşıladığı, Perşembe günü açıklanacak olan haftalık rezerv verileriyle daha net bir şekilde görülecektir.
Sonuç olarak, bu veri “ters dolarizasyon” hikayesinin bittiği anlamına gelmese de, bu sürecin ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu bir kez daha göstermiştir. Ekonomi yönetiminin ve TCMB’nin atacağı adımlar ve vereceği mesajlar, bu geçici dalgalanmanın bir trende dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyecektir.