Gıda ve eğitim harcamalarındaki artışla yükselen TÜFE, dezenflasyon sürecindeki zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Üretici enflasyonu ise yavaşlamaya devam etti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), piyasaların merakla beklediği Eylül ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Verilere göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Eylül ayında aylık bazda %3,23 artarak piyasa beklentilerini aştı. Bu artışla birlikte yıllık enflasyon da %33,29’a yükseldi. Üretici fiyatlarındaki yavaşlama ise devam etti.
Eylül 2025 Enflasyon Karnesi
Gösterge | Eylül Verisi (%) | Beklenti (%) | Önceki Yıl Aynı Ay (%) |
Aylık TÜFE (Tüketici) | 3,23 | 2,47 | 2,97 |
Yıllık TÜFE (Tüketici) | 33,29 | 32,31 | 49,38 |
Aylık Yİ-ÜFE (Üretici) | 2,52 | – | 1,37 |
Yıllık Yİ-ÜFE (Üretici) | 26,59 | – | 33,09 |
12 Aylık Kira Artış Oranı | 38,36 | – | – |
Tüketici Enflasyonu Beklentileri Aştı
Eylül ayında TÜFE, piyasa beklentisi olan %2,47’nin oldukça üzerinde, %3,23‘lük bir artış kaydetti. Bu durum, yıllık enflasyonun da beklentilerin üzerinde gelerek %33,29 olarak gerçekleşmesine neden oldu.
TÜİK verilerine göre, eylülde 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları %38,36 arttı. Bu oran, aynı zamanda Ekim ayında konut ve iş yerleri için uygulanabilecek yasal kira artış tavanını da oluşturdu.
Üretici Enflasyonunda Soğuma Sinyalleri
Tüketici tarafının aksine, üretici fiyatlarında yavaşlama eğilimi devam etti. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE), Eylül ayında aylık bazda %2,52 artarken, yıllık artış oranı %33,09’dan %26,59‘a geriledi. Yİ-ÜFE’deki bu yavaşlama, önümüzdeki dönemde tüketici enflasyonu üzerindeki maliyet baskılarının bir miktar azalabileceğine dair olumlu bir sinyal olarak yorumlandı.
Sanayinin alt gruplarında aylık bazda en yüksek artış %5,07 ile dayanıksız tüketim mallarında görülürken, elektrik ve gaz sektöründe %0,05’lik bir düşüş yaşanması dikkat çekti.
Finans Hattı Yorumu:
Eylül ayı enflasyon verileri, dezenflasyon sürecinin doğrusal değil, engebeli ve zorlu bir patika izleyeceğini bir kez daha teyit etti. Bu veri seti, piyasalar ve ekonomi yönetimi için birkaç önemli mesaj içeriyor:
-
“Yapışkan Enflasyon” Gerçeği: Aylık enflasyonun piyasa beklentilerini bu kadar net bir şekilde aşması ve %3’ün üzerinde gelmesi, özellikle hizmet (eğitim, ulaştırma, kira) ve gıda kalemlerindeki fiyat katılıklarının ne kadar inatçı olduğunu gösteriyor. Bu durum, manşet enflasyondaki düşüşün beklenenden daha yavaş olabileceği riskini masada tutuyor.
-
ÜFE-TÜFE Makası Önemli: Yıllık üretici enflasyonunun (%26,59), tüketici enflasyonunun (%33,29) oldukça altında kalması, dezenflasyon süreci için en önemli pozitif sinyaldir. Üretici maliyetlerindeki artışın yavaşlaması, önümüzdeki aylarda perakende fiyatlara yansıyarak manşet enflasyonun da yavaşlamasına yardımcı olabilir. Bu, “ışığın tünelin ucunda göründüğüne” dair bir işarettir.
-
TCMB’nin Elini Güçlendirir mi, Zayıflatır mı?: Bu veri, TCMB için iki yönlü bir okumaya sahip.
-
Şahin Görüş: Manşet enflasyonun beklentileri aşması, TCMB’nin “sıkı duruşu koruması ve faiz indirimleri için acele etmemesi” gerektiği argümanını güçlendirir.
-
Güvercin Görüş: Üretici enflasyonundaki belirgin yavaşlama ise, maliyet baskılarının azaldığını ve dezenflasyon sürecinin rayında olduğunu, bu nedenle panik yapmaya gerek olmadığını savunanların elini güçlendirir.
Muhtemelen TCMB, manşet rakamdaki yüksekliğe rağmen altta yatan ana trenddeki (özellikle ÜFE’deki) iyileşmeye odaklanarak “bekle-gör” stratejisini ve sıkı duruşunu bir süre daha devam ettirecektir.
-
-
Kira Artış Oranı: 12 aylık ortalamanın %38,36 olması, kira piyasasındaki gerilimin bir süre daha devam edeceğine ve barınma maliyetlerinin hane halkı bütçesi üzerindeki baskısını sürdüreceğine işaret ediyor.
Sonuç olarak, bu veri piyasalardaki “erken faiz indirimi” beklentilerini öteleyen bir gelişmedir. Piyasalar, TCMB’nin sıkı duruşunu koruyacağı beklentisiyle pozisyon alacaktır. Bu durum, kısa vadede Borsa İstanbul üzerinde bir miktar baskı yaratabilirken, TL’nin istikrarını destekleyici bir unsur olarak görülebilir.