Çoğu Yetkili Faiz İndirimini Savunuyor, Ancak Zamanlama ve Hız Konusunda Görüş Ayrılıkları Var
Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (Fed) Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 16-17 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği politika toplantısının tutanakları, çoğu yetkilinin artan işgücü piyasası riskleri nedeniyle faiz indirimi gerektiğini düşündüğünü ortaya koydu. Ancak, enflasyon konusundaki temkinli duruşun sürdüğü belirtildi. Fed, Eylül ayında politika faizini çeyrek puanlık bir indirimle yüzde 4.00-4.25 aralığına çekmişti.
Tutanaklara göre, FOMC üyelerinin büyük çoğunluğu istihdamdaki aşağı yönlü risklerin arttığını değerlendirerek, federal fon oranının daha nötr bir seviyeye çekilmesinin uygun olacağı görüşünü paylaştı. Bununla birlikte, katılımcıların çoğu, enflasyonun yüzde 2 hedefinden uzaklaşması ve gümrük tarifelerinin potansiyel etkileri nedeniyle enflasyon görünümüne ilişkin yukarı yönlü riskleri vurguladı.
Yılın geri kalanında daha fazla gevşemenin uygun olacağı genel bir görüş olsa da, indirimlerin zamanlaması ve hızı konusunda komite içinde görüş ayrılıkları devam ediyor. Bazı katılımcılar, parasal politikanın beklenen kadar kısıtlayıcı olmayabileceğini ve bu durumun daha temkinli bir faiz indirim yaklaşımı gerektirdiğini savundu. “Birkaç katılımcı” politika faizinin sabit tutulmasının “yararını” dile getirirken, bir katılımcı ise yarım puanlık daha büyük bir indirimi tercih ettiğini belirtti.
Yeni ekonomik projeksiyonlar, 19 katılımcı arasında neredeyse eşit bir bölünme olduğunu gösterdi; dokuz üye bu yıl iki indirim daha öngörürken, diğer dokuz üye yalnızca bir veya daha fazla indirim öngörmedi. Fed Başkanı Jerome Powell, politikanın “açık şekilde kısıtlayıcı bir seviyede” kaldığını ancak faiz oranlarında daha fazla düşüş konusunda kesin bir taahhütte bulunmaktan kaçındığını ifade etti. Fed’in bir sonraki politika toplantısı 28-29 Ekim tarihlerinde yapılacak.
Finans Hattı Yorum: Fed’in Eylül toplantı tutanakları, ABD ekonomisine yönelik karmaşık bir tablo çiziyor. Bir yandan işgücü piyasasındaki olası zayıflama endişesi, faiz indirimlerinin devam edeceği beklentisini güçlendirirken, diğer yandan enflasyonun hedeften sapması ve gümrük tarifelerinin yarattığı belirsizlikler, Fed’in gevşeme politikasında ihtiyatlı davranmasına neden oluyor. Bu durum, komite içinde faiz indirimlerinin zamanlaması ve hızı konusunda net bir uzlaşının olmadığını gösteriyor. “Birkaç katılımcı”nın faizleri sabit tutma çağrısı ve “bir” katılımcının daha büyük indirim talebi, komitenin karar alma sürecindeki bölünmüşlüğü açıkça ortaya koyuyor.
Başkan Powell’ın “açık şekilde kısıtlayıcı” politika yorumu, faiz indirimleri için hala alan olduğunu düşündürse de, net bir taahhütte bulunmaktan kaçınması, Fed’in esnek bir yaklaşım benimsemeye devam edeceğini gösteriyor. Gelecek toplantı öncesinde açıklanacak ekonomik veriler, özellikle istihdam raporları ve enflasyon göstergeleri, Fed’in 28-29 Ekim’deki kararında belirleyici olacak. Piyasalar, bu tutanakları “güvercin” tarafa bir miktar eğilim olarak yorumlayabilir ancak enflasyon risklerinin hala masada olması, Fed’in agresif bir gevşeme patikasına girmesini engelleyebilir. Bu durum, dolar ve ABD tahvil getirileri üzerinde karışık sinyallere yol açabilir.