Siyasi Baskı Söylentilerine Rağmen AB Geri Adım Atmadı, Google’a “İş Modelini Değiştir” Emri Verildi
Avrupa Birliği (AB), teknoloji devi Google’a karşı yürüttüğü ve dijital ekonominin geleceğini şekillendirecek olan kritik antitröst soruşturmasında nihai kararını verdi. AB Komisyonu, Google’ın online reklam teknolojisi (adtech) pazarındaki hakimiyetini kötüye kullandığı ve kendi hizmetlerine rakipleri karşısında haksız avantaj sağladığı gerekçesiyle, ABD’li firmaya 2,95 milyar Euro (yaklaşık 3,2 milyar ABD Doları) tutarında devasa bir para cezası kesti.
2021 yılında başlayan ve dört yıl süren soruşturmanın sonucunda Komisyon, Google’ın 2014’ten bu yana reklam teknolojisi tedarik zincirinin her aşamasında kendi hizmetlerini kayırarak AB rekabet kurallarını ihlal ettiğine hükmetti.
Cezadan Daha Önemlisi: “İş Modelini Değiştir” Talimatı
Kararın en can alıcı kısmı ise, para cezasının ötesinde, Google’a yönelik yapısal talepler oldu. AB Komisyonu, Google’a;
-
Kendi reklam hizmetlerine yönelik her türlü iltiması ve kayırmacılığı sona erdirme,
-
Reklam teknolojisi tedarik zincirindeki çıkar çatışmalarını ortadan kaldırma
emri verdi. Google’ın, bu yapısal değişiklikleri nasıl hayata geçireceğine dair somut adımları 60 gün içinde AB’ye resmen bildirmesi gerekiyor.
Siyasi Baskı İddiaları Gölgesinde Gelen Karar
Bu kararın, kısa bir süre önce ertelendiği ve bu ertelemenin arkasında, ABD ile ticari bir krizden çekinen AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic’in siyasi müdahalesi olduğu yönündeki haberlerin hemen ardından gelmesi, Brüksel’in nihayetinde hukuki süreci siyasi baskıların üzerinde tuttuğu şeklinde yorumlandı.
AB, daha önceki yıllarda yürüttüğü farklı rekabet soruşturmaları sonucunda Google’a toplamda 8 milyar Euro’nun üzerinde para cezası vermişti. Bu son cezayla birlikte, Google’ın AB’den aldığı toplam ceza miktarı 11 milyar Euro’yu aştı.
Finans Hattı Yorum:
AB Komisyonu’nun bu kararı, sadece bir para cezası değil, aynı zamanda Google’ın en kârlı iş kolu olan dijital reklamcılık imparatorluğunun temellerini sarsma potansiyeli taşıyan, son derece stratejik ve “oyun değiştirici” bir adımdır.
1. “Yargıç, Jüri ve Cellat”: Google’ın Adtech Hakimiyetine Darbe
Eleştirmenler, Google’ı uzun süredir dijital reklamcılık pazarında hem reklam verenler (alıcılar) hem de yayıncılar (satıcılar) için teknoloji sağlayan ve aynı zamanda bu alım-satımın yapıldığı borsayı (ad exchange) yöneten, yani adeta “hem yargıç, hem jüri, hem de cellat” olmakla suçluyordu. AB’nin “çıkar çatışmalarını ortadan kaldır” emri, tam olarak bu yapıya yönelik bir müdahaledir. Bu karar, Google’ı potansiyel olarak reklam teknolojisi işinin bazı kısımlarını satmaya veya ayrı bir şirket olarak yapılandırmaya zorlayabilir. Bu, şirketin gelirleri ve kârlılığı üzerinde uzun vadede ciddi bir etki yaratma potansiyeli taşır.
2. Rekabet ve İnovasyon İçin Bir Zafer mi?
AB’nin bu hamlesi, Google’ın gölgesinde kalmış daha küçük adtech şirketleri ve yayıncılar için potansiyel bir zaferdir. Google’ın kendi hizmetlerini kayırmasının engellenmesi, pazarda daha adil bir rekabet ortamı yaratabilir ve bu da hem reklam verenler için daha düşük maliyetler hem de yayıncılar (haber siteleri, bloglar vb.) için daha yüksek gelirler anlamına gelebilir. Bu, sektördeki inovasyonu da teşvik edebilir.
3. Google (Alphabet) Hissesi (GOOGL) İçin Anlamı:
-
Kısa Vadeli Etki: 2,95 milyar Euro’luk ceza, Alphabet gibi devasa bir şirket için yönetilebilir bir finansal yüktür ve piyasa tarafından büyük ölçüde zaten fiyatlanmıştı.
-
Uzun Vadeli Risk: Asıl büyük risk, şirketin iş modelinde yapmak zorunda kalacağı yapısal değişikliklerdir. Eğer Google, adtech işinin kârlı kısımlarını satmak veya ayırmak zorunda kalırsa, bu durum şirketin uzun vadeli gelir ve kâr büyüme potansiyelini olumsuz etkileyebilir. Yatırımcılar, Google’ın AB’nin bu emrine nasıl bir çözümle yanıt vereceğini ve bu çözümün finansallar üzerindeki etkisini yakından izleyecektir.
4. Küresel Emsal Potansiyeli:
AB’nin bu kararı, ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) ve diğer ülkelerdeki rekabet otoriteleri tarafından da yakından takip edilecektir. Brüksel’in attığı bu adım, dünya genelinde Google’ın adtech uygulamalarına yönelik benzer soruşturmaların ve davaların açılması için bir emsal teşkil edebilir. Bu, Google için küresel bir “regülasyon tsunamisinin” başlangıcı olabilir.