Eylül ayında ihracat %3, ithalat ise %8,8 arttı. İlk 9 ayda dış ticaret hacmi 468 milyar doları aştı. Almanya ihracattaki, Çin ise ithalattaki liderliğini korudu.
Türkiye’nin dış ticaret performansı, küresel ekonomideki yavaşlama sinyallerine rağmen pozitif seyrini sürdürüyor. Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan Eylül ayı verilerine göre, ihracat ve ithalat geçen yılın aynı ayına göre artış gösterirken, yıllıklandırılmış (son 12 aylık) ihracat 269,7 milyar dolara ulaşarak tarihi bir rekora imza attı.
Eylül 2025 Dış Ticaret Karnesi
Gösterge (Milyar $) | Eylül 2025 | Yıllık Değişim (%) | Ocak-Eylül 2025 | Yıllık Değişim (%) |
İhracat | 22,6 | +3,0 | 200,6 | +4,1 |
İthalat | 29,5 | +8,8 | 267,7 | +5,9 |
Dış Ticaret Hacmi | 52,1 | +6,2 | 468,3 | +5,2 |
İthalattaki Artış İhracatı Geçti
TÜİK Özel Ticaret Sistemi verilerine göre, 2025 yılı Eylül ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre %3,0 artarak 22,6 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde ithalat ise %8,8’lik daha hızlı bir artışla 29,5 milyar dolara çıktı. Bu durum, Eylül ayında dış ticaret açığının arttığına işaret ediyor.
Yılın ilk dokuz ayını kapsayan Ocak-Eylül döneminde ise ihracat %4,1 artışla 200,6 milyar dolar, ithalat ise %5,9 artışla 267,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.
İhracatta Lider Almanya, İthalatta Çin
Eylül ayında Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralaması değişmedi. Zirvede 1,9 milyar dolarla Almanya yer alırken, onu 1,36 milyar dolarla İngiltere ve 1,34 milyar dolarla ABD takip etti. İlk 10 ülkenin toplam ihracattaki payı %47,5 oldu.
İthalatta ise Çin, 4,26 milyar dolarla açık ara liderliğini sürdürdü. Çin’i 3,24 milyar dolarla Rusya ve 2,36 milyar dolarla Almanya izledi. İthalatta ilk 10 ülkenin toplam payı ise %60,4 gibi yüksek bir oranda gerçekleşti.
Finans Hattı Yorumu:
Eylül ayı dış ticaret verileri, Türkiye ekonomisi için hem pozitif hem de dikkat edilmesi gereken sinyalleri bir arada barındırıyor.
-
İhracattaki Rekor (Pozitif Sinyal): Yıllıklandırılmış ihracatın 270 milyar dolara dayanarak rekor kırması, küresel ekonomideki yavaşlamaya ve ana pazarımız olan Avrupa’daki durgunluğa rağmen Türk ihracatçısının dayanıklılığını ve pazar çeşitlendirme becerisini gösteren muazzam bir başarıdır. Bu, ekonominin büyüme motorlarından birinin güçlü bir şekilde çalışmaya devam ettiğini teyit ediyor.
-
İthalattaki Hızlı Artış (Uyarı Sinyali): Ancak, madalyonun diğer yüzünde, ithalatın ihracattan çok daha hızlı artması bulunuyor. Eylül ayında ithalattaki %8,8’lik artış, ihracattaki %3’lük artışın neredeyse üç katı. Bu durum, dış ticaret açığının ve dolayısıyla cari açığın yeniden genişleme eğilimine girdiğine işaret ediyor. Bu, ekonomi yönetiminin “yeniden dengeleme” ve “cari açığı düşürme” hedefleri için bir risk unsuru olabilir.
-
İthalat Artışının Nedenleri: Bu artışın arkasında birkaç neden olabilir:
-
Güçlü İç Talep: Ekonomideki canlılığın devam etmesi, hem tüketim malı hem de üretim için gerekli olan ara malı ve hammadde ithalatını artırıyor olabilir.
-
Altın İthalatı: Dönemsel olarak altın ithalatındaki artışlar, toplam ithalat rakamını yukarı çekebilir.
-
Enerji Fiyatları: Küresel enerji fiyatlarındaki olası bir yükseliş de ithalat faturamızı doğrudan etkiler.
-
-
Bağımlılık Yapısı Devam Ediyor: Ülke bazındaki veriler, yapısal bir gerçeği bir kez daha teyit ediyor: İhracatta ana partnerimiz Avrupa (Almanya, İngiltere) iken, ithalatta ise Çin ve Rusya’ya olan bağımlılığımız devam ediyor. Özellikle Çin’den yapılan 4,26 milyar dolarlık ithalat, bu ülkeyle olan devasa ticaret açığımızın sürdüğünü gösteriyor.
Sonuç olarak, ihracat tarafındaki rekor sevindirici olsa da, ithalattaki hızlı artış yakından izlenmesi gereken bir uyarı sinyalidir. Ekonomi yönetiminin, dezenflasyon sürecini baltalamadan ve büyümeyi boğmadan, ithalatı yavaşlatacak “seçici” tedbirleri gündemine alması gerekebilir. Bu dengeyi kurmak, önümüzdeki dönemin en önemli politika sınavlarından biri olacaktır.