Sermaye Girişleri ve Daralan Ticaret Açığı Kilit Rol Oynadı, Gözler Siyasi Gelişmelerin Etkisinde
Hollanda merkezli küresel finans devi ING, Türkiye’nin Temmuz ayında piyasa beklentilerini aşarak fazla veren cari işlemler dengesini değerlendirerek, bu pozitif trendin Ağustos ayında da devam ettiğine dair güçlü sinyaller olduğunu belirtti. Bankanın yayımladığı notta, hem güçlü sermaye girişlerinin hem de daralan dış ticaret açığının, cari dengenin bu olumlu performansında kilit rol oynadığı vurgulandı.
Bugün TCMB tarafından açıklanan ve 1,5 milyar dolarlık piyasa beklentisine karşın daha yüksek bir fazla veren Temmuz ayı ödemeler dengesi verilerini yorumlayan ING, bu performansta sermaye hesabındaki önemli girişlerin büyük katkı sağladığını belirtti.
Ağustos Ayı İçin de Sinyaller Pozitif
ING, Ağustos ayına ilişkin öncü verilerin de umut verici olduğunu ifade etti. “Ticaret Bakanlığı’ndan alınan öncü gümrük verileri ise Ağustos ayında dış ticaret açığının geçen yıla göre daha iyi bir seyir izleyerek cari dengeye katkısının devam ettiğini gösteriyor,” denilen notta, cari dengedeki iyileşme eğiliminin sürdüğüne işaret edildi.
Gelecek Dönem İçin Riskler: Jeopolitik ve Siyasi Gündem
Ancak ING, önümüzdeki döneme ilişkin risklere de dikkat çekti. Bankaya göre, cari dengenin gelecekteki seyrini belirleyecek olan ana faktörler şunlar olacak:
-
Dış Riskler: Küresel ticaretteki genel yavaşlama ve jeopolitik gerilimler.
-
İç Riskler: Son dönemde yaşanan iç siyasi değişimlerin ve bunun yarattığı sıkılaşan finansal koşulların (artan faizler, azalan kredi iştahı vb.) iç talep ve ithalat üzerindeki potansiyel yavaşlatıcı etkisi.
Finans Hattı Yorum:
ING’nin bu değerlendirmesi, Türkiye ekonomisinin en önemli “yumuşak karnı” olarak görülen cari denge konusunda son dönemde sağlanan iyileşmenin altını çizen, piyasalar için son derece pozitif bir analizdir.
1. “İkiz Fazla”ya Doğru mu?: Bütçe ve Cari Denge
Türkiye ekonomisi, uzun yıllardır “ikiz açık” (hem bütçe açığı hem de cari açık) sorunuyla mücadele ediyordu. Son dönemde Hazine’nin verdiği “nakit fazlası” ve şimdi de cari dengede görülen “fazla”, “ikiz fazla”ya doğru bir yönelimin ilk sinyallerini vermesi açısından son derece önemlidir. Bu, uygulanan sıkı para ve maliye politikalarının makroekonomik dengeleri iyileştirmede başarılı olduğunu gösteren en somut kanıttır.
2. Büyümenin Kompozisyonu Değişiyor: Cari dengedeki iyileşmenin temelinde, ithalatın yavaşlaması ve ihracatın (özellikle turizm gelirleri sayesinde hizmet ihracatının) güçlü kalması yatmaktadır. Bu, büyümenin kompozisyonunun ithalata dayalı iç tüketimden, ihracata ve net dış talebe doğru kaymaya başladığına dair bir işarettir. Bu, ekonomi yönetiminin hedeflediği “dengeli ve sürdürülebilir büyüme” modeliyle tam olarak örtüşmektedir.
3. Sermaye Girişleri Kritik Rol Oynuyor: ING’nin de vurguladığı gibi, bu başarının arkasındaki gizli kahramanlardan biri de güçlü sermaye girişleridir. Uygulanan rasyonel politikalara artan güvenle birlikte, Türkiye’ye giren yabancı sermaye (hem portföy yatırımları hem de doğrudan yatırımlar), cari açığın finansmanını kolaylaştırarak kur üzerinde istikrar sağlıyor ve Merkez Bankası’nın rezervlerini güçlendiriyor.
4. Siyasi Riskler “Aşil Topuğu” Olmaya Devam Ediyor: ING’nin “iç siyasi değişimler” ve “sıkılaşan finansal koşullar” vurgusu, bu olumlu tablonun önündeki en önemli riske işaret ediyor. Siyasi belirsizliklerin artması, yabancı sermaye girişlerini yavaşlatabilir ve finansal koşulları daha da sıkılaştırarak ekonomik aktiviteyi baskılayabilir. Bu nedenle, makroekonomik istikrarın korunması için siyasi istikrarın da sağlanması hayati önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, cari denge verileri ve öncü göstergeler, dezenflasyon ve dengelenme sürecinin doğru yönde ilerlediğini gösteriyor. Bu pozitif trendin devam etmesi, Türkiye’nin risk primini (CDS) düşürmeye ve uluslararası kredi notunu artırmaya devam edecektir.