Analistlere Göre Apple, ’17 Air’ Siparişlerini Azaltırken Diğer Modellere Yöneliyor, Fiyatlama Politikası Talebi Canlı Tutuyor
Yatırım bankası Jefferies’in analistleri, Apple’ın en yeni akıllı telefon serisi olan iPhone 17’ye yönelik talep dinamiklerini inceleyen bir rapor yayımladı. Analistlere göre, serinin standart iPhone 17 temel modeli, “büyük pazarlarda en tutarlı gücü göstermeye devam ederek” öne çıkan ürün olmayı sürdürüyor. Buna karşılık, iPhone 17 Air ve 17 Pro modelleri için teslimat sürelerinin sıfır olması, bu modellere yönelik talebin daha zayıf olduğuna işaret ediyor.
Jefferies, talebin en güçlü şekilde iPhone 17 temel model ve daha az ölçüde 17 Pro Max için devam ettiğini belirtti. Aracı kurum, bu talep dinamiklerine paralel olarak Apple’ın üretim planlarında önemli bir değişikliğe gitmiş olabileceğini öne sürdü. Raporda, Apple’ın “17 Air siparişini 4 milyon adet azaltmış (10 milyondan 6 milyona), ancak diğer modeller için siparişleri 10 milyon adet artırmış olabileceği” belirtildi. Bu durumun, tüketicilerin daha üst segment versiyonlara olan güçlü talebini yansıttığı ifade edildi.
Analistler, talebin gücünü göstermek için Hong Kong’daki ikincil piyasayı örnek gösterdi. Geçen yıl iPhone 16 Pro Max’in tüm versiyonları üçüncü haftadan itibaren indirimli satılırken, bu yıl iPhone 17 Pro Max’in bazı versiyonları hala küçük bir primle işlem görüyor. Jefferies, bu güçlü talebi, donanım iyileştirmelerine rağmen Pro modellerinde üç yıldır fiyat artışı olmamasına ve genç kadın tüketicilere hitap eden yeni turuncu rengin sunulmasına bağladı. Ancak Jefferies, “17 ile 16 arasındaki olumsuz ürün karmasının kar marjı baskısına dönüşebileceği” konusunda da uyarıda bulundu.
Finans Hattı Yorumu: Jefferies’in bu analizi, Apple’ın ürün segmentasyon stratejisinin ne kadar karmaşık ve hassas dengelere dayandığını gözler önüne seriyor. Rapor, tüketicinin artık çok daha polarize bir tercih yaptığını gösteriyor: Ya “parasına göre en iyisi” olarak görülen standart temel modeli alıyor ya da “her şeyin en iyisi” olsun diyerek doğrudan Pro Max modeline yöneliyor. Ortada kalan “Air” gibi ara modeller ise bu sıkışmışlıkta cazibesini yitiriyor. Apple’ın Air modelinin siparişlerini bu kadar ciddi bir oranda kesmesi, bu modelin konumlandırmasında bir sorun olduğunu ve tüketicide karşılık bulmadığını kabul ettiğini gösteriyor.
Raporun en stratejik tespiti ise fiyatlandırma üzerine. Küresel enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde Apple’ın Pro modellerine üç yıldır zam yapmaması, bilinçli ve son derece akıllıca bir taktik. Bu durum, tüketicinin gözünde premium modelleri “daha ulaşılabilir” veya “fiyatına değer” kılıyor ve satın alma kararını kolaylaştırıyor. Yeni renk gibi estetik dokunuşların da talebi canlandırdığı görülüyor. Ancak Jefferies’in “ürün karması” uyarısı kritik öneme sahip. Eğer temel modelin satışı, en kârlı model olan Pro Max’in satışlarını gölgede bırakacak kadar artarsa, Apple’ın toplam gelir artışı beklentileri karşılasa bile birim başına kârlılığı, yani kâr marjı baskı altına girebilir. Bu rapor, Apple’ın başarısının sırrının sadece ne kadar telefon sattığı değil, hangi telefonları ne kadar sattığı ve bu dengeden ne kadar kâr elde edebildiği gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor.
							
