1,25 Milyar Dolara Varan Dev Sözleşme, Türkiye’nin Enerji Bağımsızlığı Vizyonunu Güçlendiriyor
Türkiye’nin Karadeniz’deki enerji bağımsızlığı yolculuğunda kritik bir eşik daha aşıldı. Küresel deniz altı mühendislik ve inşaat devi Subsea7 S.A., Türkiye Petrolleri’nin (TP) iştiraki olan Türk Petrol Offshore Teknoloji Merkezi (TP-OTC) tarafından Sakarya Gaz Sahası geliştirme projesinin üçüncü fazı için “büyük bir sözleşme” kazandığını resmen duyurdu. Şirketin kendi tanımına göre “büyük sözleşme”, değeri 750 milyon dolar ile 1,25 milyar dolar arasında olan projeler anlamına geliyor.
Bu devasa anlaşma kapsamında Subsea7, sahadaki deniz altı üretim sistemlerinin en kritik bileşenlerini oluşturan;
Umbilikaller (kontrol ve güç kabloları)
Yükselticiler (risers)
Akış hatları (flowlines)
gibi ekipmanların mühendislik, tedarik, inşaat ve kurulum (EPCI) işlerini üstlenecek.
Proje yönetimi ve mühendislik faaliyetlerinin derhal başlayacağı ve operasyonların Subsea7’nin İstanbul’daki ofisinden yürütüleceği belirtildi. Bu durum, projenin yönetiminde önemli bir yerli katılım olacağının da sinyalini veriyor.
“Stratejik Enerji Hedeflerine Destek”
Subsea7 Global Projeler Merkezi Doğu Kıdemli Başkan Yardımcısı David Bertin, bu anlaşmanın Türkiye’deki geçmiş başarılarının bir devamı olduğunu ve TP-OTC ile stratejik ilişkilerini pekiştirdiğini belirtti. Bertin, “Bu gelişme, Türkiye’nin stratejik enerji hedeflerini destekleme taahhüdümüzün altını çiziyor,” dedi.
Subsea7 Türkiye İş Birimi Direktörü Hülya Özgür ise, “Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi’nde TP-OTC ile yollarımıza devam etmekten gurur duyuyoruz. Bu yeni sözleşme, Türkiye ekibimizin özverisini, yerel içerik geliştirme taahhüdümüzü ve güvenli açık deniz çözümleri sunmaya odaklandığımızı yansıtıyor,” ifadelerini kullandı.
Finans Hattı Yorum:
Sakarya Gaz Sahası’nın üçüncü fazı için Subsea7 ile imzalanan bu mega sözleşme, sadece bir mühendislik projesi değil, Türkiye’nin enerji geleceği ve makroekonomik dengeleri için hayati önem taşıyan, çok katmanlı stratejik bir hamledir.
1. Faz-3 Ne Anlama Geliyor?: Üretimde Derinleşme ve Kapasite Artışı
Sakarya Gaz Sahası’nın geliştirilmesi, fazlar halinde ilerleyen devasa bir operasyondur. Faz-1 ve Faz-2’de ilk üretim kuyuları açılıp gaz karaya ulaştırılırken, Faz-3 genellikle sahadaki üretim platosunu (zirve üretim seviyesi) artırmak ve sahanın ömrünü uzatmak için yeni kuyuların devreye alınmasını ve mevcut altyapının genişletilmesini içerir. Bu anlaşma, Karadeniz’den çıkarılan doğal gaz miktarının önümüzdeki yıllarda kademeli olarak artacağının en net teyididir.
2. Ekonomik Etki: Cari Açığa Doğrudan Darbe
Türkiye’nin en büyük ithalat kalemi ve dolayısıyla cari açığının ana kaynağı enerjidir. Karadeniz’den çıkarılan her metreküp doğal gaz, yurt dışına döviz ödenerek ithal edilen gazın yerini alır. Üretimin artması, Türkiye’nin yıllık enerji faturasını milyarlarca dolar azaltma potansiyeli taşır. Bu, hem döviz kurları üzerindeki baskıyı hafifletir hem de ülkenin makroekonomik kırılganlığını azaltır.
3. Yerli Katkı ve Teknoloji Transferi Vurgusu:
Projenin yönetiminin Subsea7’nin İstanbul ofisinden yürütülecek olması ve Türkiye ekibinin rolüne yapılan vurgu, bu devasa projede sadece yabancı uzmanlığından faydalanılmadığını, aynı zamanda önemli bir “know-how” ve teknoloji transferinin de gerçekleştiğini gösteriyor. Bu, Türkiye’nin gelecekteki derin deniz (offshore) projelerini kendi imkanlarıyla yürütebilmesi için kritik bir yetkinlik kazanımıdır.
4. Yatırımcı İçin Anlamı:
Bu gelişme, Borsa İstanbul’da enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketler, özellikle de projenin ana paydaşı olan Türkiye Petrolleri’nin gelecekteki halka arz potansiyeli açısından yakından izlenmelidir. Ayrıca, bu büyüklükteki bir altyapı projesi, boru üreticilerinden lojistik firmalarına, mühendislik hizmeti sunan şirketlerden liman işletmelerine kadar geniş bir yerli tedarik zinciri ekosistemi için de önemli iş fırsatları yaratacaktır.