Toplam Bakiye 344 Milyar TL’ye Düştü, Krediler ve Mevduatlardaki Güçlü Büyüme Sürüyor
Türkiye ekonomisinde “liraizasyon” stratejisinin en önemli adımlarından biri olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminden çıkış, Eylül ayında da hız kesmeden devam etti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre, KKM’deki toplam tutar 12 Eylül ile sona eren haftada 24,2 milyar TL’lik güçlü bir düşüşle 369 milyar TL’den 344,8 milyar TL‘ye geriledi. Bu durum, TCMB’nin sistemi sonlandırma kararının ardından mudilerin standart TL mevduat ve diğer yatırım araçlarına yöneliminin sürdüğünü gösteriyor.
Bu çözülmeye rağmen, bankacılık sektörünün genelinde büyüme ivmesi güçlü bir şekilde devam etti. Aynı hafta, hem toplam kredilerde hem de toplam mevduatta belirgin artışlar yaşandı.
Bankacılık Sektöründe Haftanın Karnesi: Büyüme Devam Ediyor
-
Krediler: Toplam krediler 140,3 milyar TL artarak 20 trilyon 788,3 milyar TL‘ye yükseldi.
-
Mevduat: Toplam mevduat 488,4 milyar TL’lik güçlü bir artışla 24 trilyon 509,4 milyar TL‘ye ulaştı.
-
Tüketici Kredileri: 31,3 milyar TL artışla 2 trilyon 548,3 milyar TL oldu.
-
Bireysel Kredi Kartları: 49,8 milyar TL’lik sert bir artışla 2 trilyon 506,8 milyar TL seviyesine çıktı.
-
Takipteki Alacaklar: 4,4 milyar TL’lik bir artışla 481 milyar TL‘ye yükseldi.
KKM’de Bir Devir Kapandı
TCMB, 23 Ağustos’ta aldığı tarihi bir kararla YUVAM hesapları hariç olmak üzere KKM sistemini resmen bitirmişti. Bu karar uyarınca, 23 Ağustos öncesinde açılmış olan hesapların vadeleri sona erdikçe sistemden tamamen çıkılmış olacak.
Finans Hattı Yorum:
12 Eylül haftasına ilişkin BDDK verileri, KKM’den çıkış sürecinin panik yaratmadan, başarılı bir şekilde ilerlediğini bir kez daha teyit ederken, kredi piyasasındaki canlılığın devam ettiğini gösteriyor.
1. KKM Çıkışı Başarılı, Ama Nereye Gidiyor?: KKM’den bir haftada 24 milyar TL daha çözülmesi, “liraizasyon” stratejisinin çalıştığını gösteren pozitif bir gelişmedir. Aynı hafta toplam TL mevduatında görülen güçlü artış, bu paranın büyük bir kısmının yüksek faizli standart TL mevduata geçtiğinin en net işareti. Ancak bu paranın bir kısmının, son dönemde hareketlenen Borsa İstanbul’a veya diğer yatırım fonlarına akmış olması da kuvvetle muhtemeldir.
2. Kredi Piyasasındaki Canlılık ve “İnce Ayar” İhtiyacı: Haftalık bazda toplam kredilerdeki 140 milyar TL’lik, özellikle de bireysel kredi kartlarındaki 50 milyar TL’lik sert artış, sıkı para politikasına rağmen iç talebin ve harcama iştahının ne kadar güçlü kaldığını gösteriyor. Bu durum;
-
Büyüme İçin Pozitif: Ekonomik aktivitenin canlı kalmasını sağlayarak, üçüncü çeyrek büyümesi için olumlu bir sinyal verir.
-
Enflasyon İçin Risk: Ancak aynı zamanda, bu güçlü talep dezenflasyon sürecinin önündeki en büyük engellerden biridir.
Bu durum, TCMB ve BDDK’nın önümüzdeki dönemde, özellikle kredi kartı harcamalarını yavaşlatmaya yönelik yeni “makroihtiyati tedbirler” (taksit sınırlaması, limit düzenlemesi vb.) alabileceğine dair beklentileri güçlendirmektedir.
3. Takipteki Alacaklardaki Sınırlı Artış İzlenmeli: Takipteki alacaklarda (NPL) görülen kademeli artış, yüksek faiz ortamının ve ekonomik yavaşlamanın hanehalkı ile şirketlerin borç geri ödeme kapasitesi üzerinde yarattığı baskının bir yansımasıdır. Bu oran henüz endişe verici seviyelerde olmasa da, bankacılık sektörünün aktif kalitesi ve kârlılığı açısından yakından izlenmesi gereken bir risk unsurudur.
Sonuç olarak, son veriler KKM’den çıkışın başarılı bir şekilde yönetildiğini, ancak kredi piyasasındaki canlılığın enflasyonla mücadele açısından bir “ince ayar” gerektirebileceğini gösteriyor. Piyasalar, ekonomi yönetiminin bu hassas dengeyi nasıl yöneteceğini görmek için gelecek haftalardaki verileri ve açıklamaları bekleyecektir.