Aralık Ayındaki Faiz Kararı Kapanışın Süresine Bağlı: Veri Yoksa İndirim de Yok
Yatırım bankası Morgan Stanley, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) önceden belirlenmiş bir politika rotası olmadığını ve gelecekteki kararlarını tamamen gelen verilere göre alacağını yinelerken, devam eden federal hükümet kapanışının yarattığı “veri karartması” nedeniyle bunun mümkün olamayabileceği uyarısında bulundu. Analistlere göre, Aralık ayında bir faiz indirimi yapılıp yapılmayacağı, artık ekonomik verilerden çok, kapanışın ne zaman sona ereceğine bağlı.
Fed politika yapıcıları, bir aydan fazla süredir normalde kararlarını dayandırdıkları istihdam ve enflasyon gibi kritik verilerden mahrum kalmış durumda. Geçen hafta yapılan 25 baz puanlık indirimin ardından Fed Başkanı Jerome Powell da, veri eksikliği devam ederse daha fazla indirime giderken daha temkinli olabileceklerinin sinyalini vermişti. Bu hafta da, normalde her ayın ilk Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam raporunun yayımlanmaması bekleniyor.
Vital Knowledge analistleri, “Bir bakıma, insanlar öncekinden daha da kafası karışmış hissediyor” diyerek, kapanışın yatırımcıları yılın son iki ayı için bir yol haritasından mahrum bıraktığını belirtti. Piyasalar şu anda CME FedWatch verilerine göre Aralık’ta bir faiz indirimi olasılığını %69 olarak fiyatlasa da, bu beklentinin gerçekleşmesi Washington’daki siyasi gelişmelere endekslenmiş durumda.
Morgan Stanley analistleri, Fed’in kararını etkileyecek iki temel senaryo ortaya koydu:
-
Kapanış Gelecek Hafta Biterse: Bu durumda Fed, Eylül’den Kasım’a kadar olan istihdam, enflasyon ve perakende satış verilerini içeren “iyi miktarda veriye” sahip olacak. Morgan Stanley, bu verilerin ekonomide bir yavaşlamaya işaret ederek faiz indirimini desteklemesini bekliyor.
-
Kapanış Şükran Günü’nü Geçerse: Kapanışın Kasım sonundaki Şükran Günü tatilini de aşması durumunda, resmi veri karartması çok uzayacak ve bu durum Fed’in faiz oranlarını değiştirmeden sabit tutma olasılığını artıracak.
Finans Hattı Yorumu: Bu analiz, ABD ekonomisinin ve para politikasının ne denli sıra dışı bir durumda olduğunu gözler önüne seriyor. Tarihinde ilk kez bir Fed, ekonomik göstergeler yerine siyasi bir çıkmazın takvimine göre karar vermek zorunda kalabilir. Hükümet kapanışı, Fed’i adeta bir “veri sisinin” içine itmiş durumda ve dünyanın en güçlü merkez bankası, en temel enstrümanları olmadan yolunu bulmaya çalışıyor. Bu durum, para politikasını ekonomik bir süreç olmaktan çıkarıp, siyasi bir rehine haline getirmiştir.
Piyasaların %69 ihtimalle bir indirim beklemesi, aslında verilerin zayıf geleceğine olan inancı yansıtıyor. Ancak Morgan Stanley’in analizi, bu beklentinin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koyuyor. Artık mesele, verilerin ne göstereceği değil, verilerin zamanında gelip gelmeyeceğidir. “Şükran Günü”nün bir son tarih olarak belirlenmesi, piyasalara izlemeleri için somut bir takvim sunuyor. Eğer siyasetçiler bu tarihe kadar anlaşamazsa, Fed’in belirsizlik içinde bir karar almaktansa “bekle ve gör” moduna geçmesi en rasyonel seçenek olacaktır. Bu da, indirim bekleyen piyasalar için bir hayal kırıklığı yaratma potansiyeli taşıyor. Kısacası, önümüzdeki birkaç hafta boyunca yatırımcılar için en önemli makro gösterge, enflasyon veya istihdam rakamları değil, Washington’dan gelecek bir “anlaşma” haberi olacaktır. Piyasalar, ekonomik analizden çok, siyasi kulisleri takip etmek zorunda kalacak.

