Üretim Artışına “Mola” Verilmesi Düşüşü Sınırlarken, Zayıf ABD Verileri Talep Endişelerini Gündemde Tutuyor
Petrol fiyatları, Salı günkü Asya seansında yönünü bulmakta zorlanarak yatay bir seyir izledi. Yatırımcılar, OPEC+ grubunun Aralık ayında üretimi sınırlı bir şekilde artırma, ancak 2026’nın ilk çeyreğinde artışlara ara verme yönündeki stratejik kararının etkilerini sindirmeye çalışıyor.
Türkiye saati ile 04.46 itibarıyla, Ocak vadeli Brent petrol %0,2 düşüşle varil başına 64,77 dolara, West Texas Intermediate (WTI) ham petrolü ise %0,2 düşüşle varil başına 60,95 dolara geriledi. Bu sakin seyir, hafta başında piyasaların olası bir arz fazlası endişesi ile Rusya’dan gelebilecek arz kesintisi riski arasında sıkışmasıyla yaşanan dalgalı seansların ardından geldi.
Pazartesi günü toplanan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve müttefikleri (OPEC+), daha önceki plan dahilinde Aralık ayı için günlük 137.000 varillik mütevazı bir üretim artışı açıkladı. Ancak kararın en kritik noktası, grubun “belirsiz talep eğilimleri” ve “mevsimsel zayıflık” gerekçesiyle 2026’nın ilk çeyreğine kadar üretim artışlarına ara vereceğini duyurması oldu. ING analistleri, “Piyasanın 2026’nın ilk çeyreğinde bir arz fazlası vermesi bekleniyor, bu nedenle bir duraklama mantıklı. Ancak, Rusya’ya yönelik son ABD yaptırımları göz önüne alındığında, bu fazlanın büyüklüğü konusunda bolca belirsizlik var” değerlendirmesinde bulundu.
Talep tarafında ise ABD’den gelen zayıf veriler endişeleri artırdı. Tedarik Yönetimi Enstitüsü’nün (ISM) açıkladığı imalat PMI verisi, Ekim ayında 48,7’ye düşerek üst üste sekizinci daralma ayına işaret etti. Bu durum, kışa girerken sanayi kaynaklı yakıt talebinin zayıf kalabileceği beklentisini güçlendirdi. Piyasalar şimdi, gün içinde açıklanması beklenen Amerikan Petrol Enstitüsü’nün (API) haftalık stok verilerine odaklandı.
Finans Hattı Yorumu: Petrol piyasası şu anda iki zıt gücün arasında sıkışmış bir denge arayışında. Terazinin bir kefesinde, fiyatların belirli bir seviyenin altına düşmesini engellemeye kararlı, proaktif bir piyasa yönetimi sergileyen OPEC+ var. Grubun 2026’nın ilk çeyreği için üretim artışını pas geçme kararı, olası bir talep zayıflığına karşı atılmış önleyici bir adımdır ve piyasaya “arz fazlasına izin vermeyeceğiz” mesajı vermektedir. Bu durum, fiyatlar için açıkça destekleyici bir faktör.
Ancak terazinin diğer kefesinde, ABD’den gelen zayıf imalat verileriyle somutlaşan küresel ekonomik yavaşlama endişeleri bulunuyor. Güçlü bir sanayi faaliyeti olmadan, petrol talebinin artması zordur. Bu durum, OPEC+’ın çabalarına rağmen fiyatlar üzerinde bir baskı unsuru oluşturuyor. Bu denklemin “joker kartı” ise Rusya’ya yönelik yaptırımlar. Eğer bu yaptırımlar Rus petrol arzını ciddi şekilde sekteye uğratırsa, beklenen arz fazlası bir anda ortadan kalkabilir ve piyasanın tüm dengesi değişebilir. Bu da OPEC+’ı ilk çeyrekteki “mola” kararını yeniden gözden geçirmeye itebilir. Kısacası, piyasa kontrollü bir arz ile kırılgan bir talep arasında gidip geliyor. Önümüzdeki haftalarda açıklanacak stok verileri ve küresel ekonomik aktiviteye ilişkin yeni sinyaller, bu dengenin hangi yöne bozulacağını belirleyecektir.
							
