Meclis’e sunulan yeni düzenlemeyle ÖTV sistemi teknik kriterlere bağlanıyor, bazı araç segmentlerinde vergi yükü artıyor
Türkiye’de motorlu taşıt satışlarını ilgilendiren yeni vergi düzenlemesi Meclis’e sunuldu. Özellikle ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) sistemine dair önemli değişiklikler içeren teklif, sektör genelinde ve tüketici cephesinde dikkatle takip ediliyor.
Yeni düzenleme ile birlikte, ÖTV matrahları ve oranlarının motor hacmi, menzil ve batarya kapasitesi gibi teknik kriterlere göre belirlenmesinin önü açılıyor. Teklifte bu yetki doğrudan Cumhurbaşkanı’na veriliyor. Bu sayede, elektrikli ve hibrit araçlara özel daha esnek bir vergilendirme sistemi oluşturulması hedefleniyor.
Mevcut sistemde fiilen uygulanan, ancak yasal karşılığı bulunmayan bazı ÖTV oranları da bu yasa ile netlik kazanıyor. Örneğin, 1600 cm³ altı içten yanmalı motorlara uygulanan %80 ÖTV oranı yasal çerçeveye oturtuluyor. Halihazırda bu segmentte satışa sunulan araçların çoğu bu oranla vergilendirildiği için, düzenlemenin sıfır araç fiyatlarına kısa vadede etkisi beklenmiyor.
Ancak bazı segmentler için vergi yükü ciddi oranda artıyor. Özellikle:
2000 cm³ ve üzeri hibrit araçlarda ÖTV oranı %130’dan %150’ye çıkarılıyor.
Pick-up tipi ticari araçlarda ise %4–15 olan ÖTV oranı %50’ye sabitleniyor. Bu kalemde ciddi fiyat artışları öngörülüyor. Örneğin, 2,3 milyon TL’lik bir aracın vergisi 92 bin TL’den 1,15 milyon TL’ye yükselebilir.
Sektör temsilcileri, teknik parametrelere dayalı bir vergilendirme sistemini olumlu karşılarken, özellikle hibrit ve ticari araç segmentlerinde yaşanabilecek talep daralmasına dikkat çekiyor. Tüketicilerin ise ikinci el piyasasına yönelmesi muhtemel.
Finans Hattı Yorum
Yeni düzenleme, içten yanmalı araçlara yönelik mevcut uygulamayı yasal zemine taşıyarak fiyat istikrarı sağlar nitelikte. Ancak hibrit ve pick-up segmentlerinde ani vergi artışları, bu araçlara yönelik talebi kısa vadede baskılayabilir. Cumhurbaşkanı’na verilen yetki sayesinde, gelecekte teknolojik gelişmelere göre dinamik bir vergi sistemi kurulması mümkün. Sürdürülebilirlik açısından ise sektörün beklentisi, daha öngörülebilir ve sadeleştirilmiş bir vergi yapısının kalıcı hale gelmesi.