Özel Endüstri Bölgesi’nde Hayata Geçecek Proje, Hammadde Bağımlılığını Azaltmayı Hedefliyor
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından SASA Polyester Sanayi A.Ş., Adana Yumurtalık’ta planladığı ve şirketin geleceği için stratejik öneme sahip olan Rafineri ve Petrokimya Tesisi yatırımını hayata geçirmek üzere somut bir adım attı. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, bu dev projeyi yürütmek amacıyla 100 milyon TL sermayeli ve %100’ü kendisine ait olan “SASA Rafineri A.Ş.” unvanlı yeni bir şirket kurduğunu duyurdu.
25 Ağustos 2025 tarihinde alınan yönetim kurulu kararıyla kurulan yeni şirket, 16 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı kararıyla “Özel Endüstri Bölgesi” ilan edilen stratejik bir alanda faaliyet gösterecek. Bu statü, projenin devlet tarafından desteklendiğini ve yatırım sürecinde önemli teşvik ve kolaylıklardan faydalanacağını gösteriyor. Proje, sadece bir rafineri ve petrokimya tesisi değil, aynı zamanda entegre lojistik, altyapı ve diğer üretim tesislerini de kapsayan dev bir kompleks olacak.
SASA tarafından yapılan açıklamada, yeni şirketin kuruluş işleminin, şirketin son finansal tablolarına göre aktif toplamının %0,04’ü gibi küçük bir orana denk geldiği, ancak bu stratejik yatırımın şirket faaliyetleri üzerinde “olumlu” bir etki yaratmasının beklendiği özellikle vurgulandı. Projenin zamanlaması ve finansman detayları gibi somut bilgilerin ise ilerleyen dönemlerde kamuoyu ile paylaşılacağı belirtildi.
Finans Hattı Yorum:
SASA’nın “SASA Rafineri A.Ş.”yi kurması, kağıt üzerinde duran devasa bir vizyonun artık ete kemiğe bürünmeye başladığının en net işaretidir. Bu adım, basit bir şirket kuruluşunun çok ötesinde, SASA’nın ve Türkiye sanayisinin geleceğine yönelik stratejik bir hamleyi temsil ediyor.
1. Vizyondan Gerçeğe: Yatırım Ciddiyeti Tescillendi
Bu gelişme, SASA’nın Yumurtalık yatırımındaki kararlılığını ve projenin bir sonraki aşamaya geçtiğini gösteriyor. Ayrı bir tüzel kişilik oluşturulması, projenin finansman, yönetim ve operasyonel süreçlerinin daha odaklı ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır. Bu, yatırımcılar ve potansiyel finansörler için projenin ciddiyetini teyit eden önemli bir adımdır.
2. Stratejik Oyun Kurucu: Dikey Entegrasyon ve Hammadde Güvencesi
Bu yatırımın temel amacı, SASA’nın üretimdeki en büyük maliyet kalemi ve dışa bağımlılık unsuru olan PTA (saf tereftalik asit) ve MEG (mono etilen glikol) gibi hammaddeleri kendi bünyesinde üretmektir. Bu, tam bir dikey entegrasyon anlamına gelir. Başarıyla tamamlandığında bu proje SASA’ya;
Maliyet Kontrolü: Hammadde fiyatlarındaki küresel dalgalanmalardan ve kur riskinden büyük ölçüde korunma imkanı.
Tedarik Güvenliği: Lojistik krizler veya jeopolitik sorunlar karşısında kesintisiz hammadde akışı.
Kârlılık Artışı: Hammaddeyi dışarıdan almak yerine kendi üretmenin getireceği marj avantajı gibi muazzam rekabetçi üstünlükler sağlayacaktır.
3. “Özel Endüstri Bölgesi” Altın Anahtardır:
Proje alanının bu statüye kavuşması, yatırımın en büyük güvencelerinden biridir. Bu, projenin vergi indirimleri, KDV istisnaları, altyapı destekleri ve bürokratik süreçlerde hızlandırma gibi sayısız devlet teşvikinden yararlanacağı anlamına gelir. Bu durum, milyarlarca dolarlık yatırımın finansal fizibilitesini önemli ölçüde güçlendiren bir faktördür.
4. Yatırımcı Neyi İzlemeli?:
Bu olumlu adımın ardından yatırımcıların gözü kulağı, projeyle ilgili gelecek somut haberlerde olacaktır. Özellikle projenin finansman modelinin nasıl olacağı (özkaynak, kredi, stratejik ortaklık), inşaat takviminin ne zaman başlayacağı ve potansiyel teknoloji ortaklarının kimler olacağı gibi konular, hissenin uzun vadeli hikayesini şekillendirecek en kritik başlıklar olacaktır.