Rekor Büyüme ve Güçlü Kârlılık, Dev Şirketin Elini Güçlendiriyor
ABD’de yasaklanma veya zorla satılma tehditleriyle karşı karşıya olan TikTok’un sahibi ByteDance, Washington’a adeta bir güç gösterisi niteliğinde bir hamleyle yanıt verdi. Çinli teknoloji devi, çalışanlarına yönelik yeni bir hisse geri alım programı başlatarak, şirketin değerlemesini 330 milyar doların üzerine çıkardı. Bu hamle, şirketin artan siyasi baskılara rağmen finansal olarak ne kadar güçlü ve dirençli olduğunu gözler önüne serdi.
Reuters’in Perşembe günü konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ByteDance, çalışanlarına ait hisseleri hisse başına 204,1 dolardan geri almayı teklif edecek. Bu fiyat, altı ay önceki geri alım programına göre %5,5’lik bir artışa işaret ediyor ve şirketin güçlü performansına olan güvenini yansıtıyor.
Finansal Rakamlar Meydan Okumayı Destekliyor
Bu özgüvenin arkasında yatan neden ise şirketin göz kamaştırıcı finansal sonuçları. Reuters’a göre, ByteDance’in ikinci çeyrek geliri, büyük ölçüde Çin’deki Douyin gibi platformların etkisiyle, yıllık bazda %25 artarak yaklaşık 48 milyar dolara ulaştı. Bu büyüme, ByteDance’in ciro bazında dünyanın en büyük sosyal medya şirketi olarak Amerikalı rakibi Meta Platforms’a (Facebook, Instagram) attığı farkı daha da açtığını gösteriyor.
Bu finansal gövde gösterisi, ByteDance’in Washington’da TikTok’un ABD operasyonlarını satması yönündeki baskıların arttığı bir dönemde geldi. Başkan Donald Trump, satış için son tarihi 17 Eylül’e kadar uzatmış olsa da, süreçteki belirsizlik devam ediyor.
Raporda dikkat çeken bir diğer detay ise, ByteDance’in bu milyarlarca dolarlık geri alımları, SpaceX gibi rakiplerinin aksine, dış borçlanma yerine tamamen kendi bilançosundan, yani operasyonel kârlarından finanse etmesi oldu. Bu durum, şirketin ne kadar güçlü kâr marjlarına ve likiditeye sahip olduğunun en net kanıtı olarak yorumlandı.
Finans Hattı Yorum:
ByteDance’in bu hisse geri alım programı, sadece bir finansal işlem değil, aynı zamanda son derece zekice kurgulanmış bir jeopolitik ve stratejik iletişim hamlesidir.
1. Washington’a Mesaj: “Beni Ucuza Kapatamazsınız”
Bu hamlenin ana hedefi Washington’dur. ByteDance, değerlemesini 330 milyar dolar gibi astronomik bir seviyeye çıkararak, potansiyel Amerikalı alıcılara (Microsoft, Oracle vb.) ve ABD hükümetine net bir mesaj veriyor: “Eğer TikTok’u satmamı istiyorsanız, masaya çok büyük bir çekle gelmek zorundasınız. Beni köşeye sıkıştırıp varlıklarımı ucuza kapatmanıza izin vermeyeceğim.” Bu, şirketin müzakere masasında elini inanılmaz derecede güçlendiren bir adımdır.
2. Meta’ya Karşı Psikolojik Üstünlük:
İkinci çeyrekteki rekor büyüme ve ciroda Meta’yı geride bırakması, ByteDance’in sadece bir “Çinli kopya” olmadığını, aksine küresel sosyal medya pazarının yeni lideri olduğunu tescilliyor. Bu, hem yatırımcı algısı hem de yetenekleri çekme ve elde tutma açısından önemli bir psikolojik üstünlük sağlıyor.
3. Çalışanlara Güven ve Motivasyon:
Artan siyasi belirsizlik, şirket içindeki en değerli varlık olan yetenekli mühendis ve yöneticiler arasında bir tedirginlik yaratabilir. Çalışanların elindeki hisselere daha yüksek bir değer biçerek ve onlara bir likidite (nakde dönme) imkanı sunarak, ByteDance yönetimi hem çalışanlarına “sakin olun, şirketin değeri artıyor” mesajı veriyor hem de bu zorlu dönemde motivasyonlarını ve şirkete olan bağlılıklarını artırıyor.
4. “Halka Arz (IPO) Öncesi Son Prova” mı?
Bu düzenli ve giderek artan değerlemelerle yapılan geri alımlar, şirketin halka arz (IPO) için bir nevi hazırlık yaptığını da düşündürüyor. Şirket, özel piyasada değerini istikrarlı bir şekilde artırarak, gelecekteki potansiyel bir halka arz için zemin hazırlıyor ve yatırımcılara şirketin değerlemesi konusunda net bir referans noktası sunuyor. Siyasi rüzgarlar dindiğinde, ByteDance’in tarihin en büyük halka arzlarından birine imza atması sürpriz olmayacaktır.