Yüksek faiz ve istikrarlı kur politikası sonuç verdi, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı gerilemeye devam etti. Parite etkisinden arındırılmış gerçek satış 900 milyon doları aştı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan haftalık para ve banka istatistiklerine göre, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) düşüş eğilimi devam etti. 15 Ağustos ile sona eren haftada DTH hesapları, bir önceki haftaya göre 1 milyar 441,88 milyon dolar azalarak 194 milyar 251 milyon dolara geriledi.
Döviz Mevduatlarındaki Haftalık Değişim (Milyon Dolar)
Kategori | 15 Ağustos Haftası | Önceki Hafta | Haftalık Değişim |
Toplam DTH | 194.251 | 195.693 | -1.442 |
Gerçek Kişiler (Bireyler) | 118.228 | 119.281 | -1.053 |
Tüzel Kişiler (Şirketler) | 76.024 | 76.413 | -389 |
Parite Etkisinden Arındırılmış Değişim | – | – | -901 |
Bireyler Satışa Öncülük Etti
TCMB verilerine göre, 15 Ağustos haftasında hem bireysel hem de kurumsal yatırımcıların döviz satışları dikkat çekti. Gerçek kişilerin (bireylerin) döviz mevduatları bir haftada 1 milyar 52 milyon dolar azalarak 118,2 milyar dolara indi. Tüzel kişilerin (şirketlerin) döviz mevduatları ise 389 milyon dolarlık bir düşüşle 76 milyar dolara geriledi.
Parite Etkisinden Arındırıldığında Gerçek Satış 900 Milyon Dolar
Dolar dışındaki para birimlerinin (Euro, Sterlin vb.) parite etkisinden arındırılmış verileri, döviz satışlarının gerçek boyutunu daha net ortaya koydu. Parite etkisinden arındırıldığında, yurt içi yerleşiklerin toplam yabancı para mevduatında 901 milyon dolarlık net bir azalış yaşandı. Bu düşüşün 427 milyon doları bireylerden, 474 milyon doları ise şirketlerden geldi. Bu durum, düşüşün sadece kur hareketlerinden değil, doğrudan TL’ye geçişten kaynaklandığını teyit etti.
Finans Hattı Yorumu:
Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatlarındaki düşüşün devam etmesi, ekonomi yönetiminin uyguladığı “TL’yi cazip kılma” stratejisinin çalıştığına dair en güçlü sinyallerden biridir. Bu, piyasada “ters dolarizasyon” veya “de-dolarizasyon” olarak adlandırılan sürecin ivme kazandığını gösteriyor.
Bu eğilimin arkasındaki temel nedenler açık: Yüksek TL mevduat faizleri, yatırımcılar için dövizde durmaya kıyasla çok daha cazip bir getiri sunuyor. Aynı zamanda, döviz kurundaki istikrarlı seyir, dolarda kalarak elde edilecek potansiyel kur kazancını sınırlıyor ve TL’de kalmanın fırsat maliyetini artırıyor.
Hem bireylerin hem de şirketlerin dövizlerini bozdurması, bu güvenin tabana yayılmaya başladığına işaret ediyor. Ancak, toplam DTH seviyesinin yıl başına göre hala 30 milyar doların üzerinde olması, sürecin henüz başında olunduğunu ve kat edilecek çok mesafe olduğunu gösteriyor. Ekonomi yönetiminin sıkı para politikasını sürdürme ve enflasyonla mücadeledeki kararlılığı, bu pozitif trendin devamlılığı için kritik önem taşıyacaktır. Bu veriler, Merkez Bankası’nın para politikası duruşunu belirlerken yakından izlediği en önemli göstergelerden biri olmaya devam edecek.