Analiz: Ortak Para Birimi Hayal, Ticari Bağlar Zayıf, “Diplomatik Gürültüden” Öteye Gitmez
ABD Başkanı Donald Trump’ın, BRICS bloğunun (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) kilit üyelerine yönelik art arda getirdiği gümrük vergileri, blok içinde “ABD’ye karşı ortak duruş” ve “daha güçlü birlik” çağrılarını alevlendirdi. Ancak Capital Economics gibi önde gelen araştırma kuruluşlarına göre, bu “birlik” söylemi, bloğun kendi içindeki derin siyasi ve ekonomik fay hatları nedeniyle retorikten öteye geçemeyecek gibi görünüyor.
Trump yönetiminin son hamleleri, BRICS’in daha önce ABD ile “dostane” ilişkilere sahip olan üyelerini de hedef aldı:
-
Hindistan: Rusya’dan petrol alımları gerekçesiyle getirilen %25’lik ek vergiyle, efektif vergi oranı %36‘ya fırladı.
-
Brezilya ve Güney Afrika: Ticari dengesizliklerden ziyade, siyasi anlaşmazlıklar ve iç politikalar nedeniyle cezai tarifelerle karşı karşıya kaldılar.
Bu durum, özellikle Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva’nın başını çektiği, ABD’nin tarife tehditlerine ortak bir yanıt verilmesi yönündeki çağrıları güçlendirdi.
Diplomasi Hızlandı, Ama Eylem Yok
Bu ortak tehdit algısı, blok içi diplomasiyi de hızlandırdı. Lula ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping geçen hafta görüşürken, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin de yedi yıl aradan sonra bu ay Çin’i ziyaret etmesi bekleniyor.
Ancak Capital Economics’e göre, bu diplomatik trafik, somut bir adıma dönüşmekten çok uzak. “ABD tarifeleri BRICS arasındaki diyaloğa ekstra bir ivme kazandırabilir. Ancak şu ana kadar üyeler daha derin işbirliği fikrine sadece sözde destek veriyor,” denilen raporda, çoğu üyenin önceliğinin, blok olarak hareket etmek yerine Washington ile olan ikili ilişkilerindeki hasarı kontrol altına almak olduğu belirtiliyor.
Gerçek Engel: Yapısal Çatlaklar
BRICS’in ortak bir cephe oluşturmasının önündeki asıl engeller ise yapısal:
-
Siyasi Rekabet: Hindistan ve Çin, planlanan ziyarete rağmen, özellikle tartışmalı Himalaya sınırı ve Çin’in Tibet’teki dev baraj projesi nedeniyle hala stratejik rakipler.
-
Ekonomik Dengesizlik: BRICS içi ticareti tamamen Çin domine ediyor. Ancak Çin’in diğer üyelere ihraç ettiği ucuz mamul mallar, bu ülkelerin kendi yerel endüstrilerini baltalıyor. Hindistan’ın 2020’den bu yana en fazla anti-damping önlemini Çin’e karşı almış olması, bu ekonomik çatışmanın en net göstergesi.
-
Zayıf Ticari Bağlar: Çin hariç tutulduğunda, diğer BRICS üyelerinin birbirleriyle olan ticareti, toplam ihracatlarının sadece %2-5‘ini oluşturuyor. Bu oran, ABD’ye yaptıkları %8-18’lik ihracatın yanında son derece zayıf kalıyor.
Finans Hattı Yorum:
Trump’ın tarifeleri, BRICS bloğunun “ortak düşman” karşısında birleşip birleşemeyeceğine dair bir turnusol kağıdı işlevi görüyor. Ancak mevcut tablo, bloğun bu sınavı geçmekten çok uzak olduğunu gösteriyor.
1. “Stratejik Çıkarlar” “Blok Dayanışmasını” Yeniyor: Bu hikayenin ana teması budur. Her ne kadar tüm üyeler ABD’nin korumacılığından şikayetçi olsa da, her birinin kendi ulusal ve ekonomik çıkarları, ortak bir eylem planının önüne geçiyor. Hindistan, Çin’in kendi sanayisine oluşturduğu tehdidi, ABD’nin tarifelerinden daha büyük bir sorun olarak görüyor olabilir. Brezilya, tarım ürünlerini Çin’e satmaya devam etmek için ABD ile olan siyasi sorunlarını sineye çekebilir.
2. “Dolar Karşıtı” Söylem ve Gerçeklik: BRICS’in en çok konuşulan hedeflerinden biri olan “ortak para birimi” veya “dolardan uzaklaşma” (de-dollarization) fikrinin de bu analizle birlikte ne kadar temelsiz olduğu bir kez daha görülüyor. Birbirleriyle ticareti bu kadar zayıf olan, ekonomik yapıları birbirine rakip olan ve aralarında derin siyasi güvensizlikler bulunan bir bloğun, dünyanın rezerv para birimine meydan okuyacak ortak bir finansal sistem kurması, en azından kısa ve orta vadede bir hayalden öteye geçemez.
3. Piyasalar İçin Anlamı: “BRICS Riski” Henüz Fiyatlanmıyor
Bu durum, küresel piyasaların BRICS’i neden hala yekpare ve etkili bir jeo-ekonomik blok olarak fiyatlamadığını açıklıyor. Yatırımcılar, bloğun “diplomatik gürültüsünün” farkında olsalar da, bunun somut ticari veya finansal sonuçlar doğuracağına inanmıyorlar. Bu nedenle, ABD-Çin gerilimi piyasalar için bir numaralı risk unsuru olmaya devam ederken, “BRICS içi” dinamikler henüz ana senaryonun bir parçası olarak görülmüyor.
Capital Economics’in de vardığı sonuç gibi, Trump’ın tarifeleri BRICS üyelerini daha fazla konuşmaya itebilir, ancak bu konuşmaların somut eylemlere dönüşmesi için bloğun kendi içindeki yapısal engelleri aşması gerekiyor ki bu da pek olası görünmüyor.