Trump Ailesiyle Milyarlarca Dolarlık Ortaklığı Bulunan Zhao’ya Af, Senatörleri Harekete Geçirirken Kongre Soruşturmalarını Tetikledi
ABD Başkanı Donald Trump, kripto para borsası Binance’in kurucusu Changpeng “CZ” Zhao’ya yönelik tam af kararıyla siyasi ve finansal çevrelerde büyük bir fırtına kopardı. Ekim ayında verilen bu afla, Zhao’nun 2023 yılında para aklama suçlamalarından aldığı mahkûmiyet hükmü tamamen silindi. Ancak Trump, CBS kanalında yayımlanan “60 Minutes” programında, aralarında milyarlarca dolarlık iş ilişkisi bulunan Zhao için iki kez “Onu tanımıyorum” diyerek kişisel bir bağı olmadığını iddia etti.
Trump, Zhao’ya yönelik davanın “Biden cadı avı” olduğunu ve siyasi amaçlarla yürütüldüğünü savundu. Hatırlanacağı üzere Zhao, 2023 yılında Binance’in kara para aklamaya karşı yetersiz kontrol mekanizmaları nedeniyle suçlamaları kabul etmiş, dört ay hapis cezası almış ve CEO’luk görevinden ayrılmıştı. Af kararının, Zhao’nun şirketlerinin Trump ailesiyle derin ticari ortaklıklar kurduğu bir dönemde gelmesi ise dikkatlerden kaçmadı. Zhao’nun şirketlerinin, yönetim kurulunda Trump’ın oğullarının da yer aldığı ve Trump Tower’da faaliyet gösteren Dominari Holdings ile kripto para projeleri geliştirdiği biliniyor. Ayrıca Binance’in, Trump destekli dijital para birimi USD1’in çıkarılmasında rol oynadığı ve bu süreçte yaklaşık 2 milyar dolarlık yatırım toplandığı belirtiliyor.
Af kararı, muhalefetin sert tepkisini çekti. Aralarında Senatörler Elizabeth Warren ve Bernie Sanders’ın da bulunduğu yedi senatör, affın ardından federal bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Bu çağrılar devam ederken, Temsilciler Meclisi’nin de Binance ve ortaklarının dahil olduğu 2 milyar dolarlık yatırımı ve USD1 sabit coininin yapısını mercek altına aldığı, bu kapsamda bir dizi mahkeme celbi hazırlığında olduğu öğrenildi.
Finans Hattı Yorumu: Bu olay, siyasi, ticari ve hukuki sınırların ne denli iç içe geçtiğini ve kripto para sektörünün Washington’daki lobi gücünün ne kadar arttığını gözler önüne seren, son derece karmaşık bir tablodur. Donald Trump’ın bir yandan ticari bağları olan birini affederken diğer yandan onu tanımadığını iddia etmesi, başkanlık yetkilerinin kişisel ve ticari çıkarlar doğrultusunda kullanıldığına dair ciddi soru işaretleri yaratmaktadır. Bu, “Biden cadı avı” savunmasının ötesinde, çıkar çatışması iddialarını doğrudan besleyen bir durumdur.
Trump’ın bu hamlesi, aynı zamanda “kripto seçmenine” yönelik net bir mesajdır. Biden yönetiminin düzenleyici ve sıkılaştırıcı yaklaşımına karşın Trump, kendisini sektörün bir müttefiki olarak konumlandırıyor. Justin Sun ve BitMEX kurucuları gibi isimlere verilen önceki aflar da bu stratejinin bir parçasıdır. Ancak bu durum, kripto endüstrisi için iki ucu keskin bir kılıçtır. Bir yandan sektör, siyasi bir koruma kalkanı bulmuş gibi görünse de, diğer yandan bu tür tartışmalı aflarla anılmak, sektörün uzun vadeli meşruiyet arayışına ve düzenleyici netlik kazanma çabalarına darbe vurabilir. Kripto paraların düzenlenmesi, artık teknik bir mesele olmaktan çıkıp, son derece partizan bir siyasi mücadele alanına dönüşmüştür. Kongre’de başlayacak olan soruşturmalar, bu karmaşık ilişkinin ne kadar derine indiğini ve dijital varlıkların geleceğinin siyasetten ne kadar etkileneceğini ortaya koyacaktır.

