Türkiye, Katar ve Mısır’la Birlikte Niyet Beyanı İmzalandı, Netanyahu Zirveye Katılmadı
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenen barış zirvesinde, Türkiye, Katar ve Mısır’la birlikte Gazze’deki ateşkes anlaşmasına ilişkin bir niyet beyanını imzaladıktan sonra “Şimdi yeniden inşa zamanı” dedi. Bu tarihi zirve, bölgede kalıcı bir barış umudunu artırırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun katılmaması ve yanıt bekleyen kritik sorular gündemdeki yerini korudu.
Trump, kendisine yeşil bir dosyada sunulan niyet beyanını imzalarken, “Bu noktaya gelmesi 3.000 yıl sürdü, inanabiliyor musunuz?” yorumunu yaptı ve ardından ekledi: “Şimdi yeniden inşa zamanı.” ABD Başkanı, yeniden inşa sürecinin çatışmalara son vermekten daha kolay bir süreç olacağını söyledi.
“Kalıcı Barış Mesajı ve Erdoğan’a Özel Teşekkür”
Zirveye katılan 20’den fazla lider arasında İngiltere Başbakanı Sir Keir Starmer ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da yer aldı. Trump, daha önce Ortadoğu’da Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlayacağı yönündeki tahminlerin aksine “bunun olmayacağını” ve “kalıcı barışın inşa edileceğini” söyledi.
Trump, ateşkesteki rolleri için Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Es-Sisi, Katar Emiri Tamim El Sani ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Erdoğan için özel bir parantez açan Trump, “Hiçbir zaman bizi yüz üstü bırakmadı. Ne zaman ihtiyaç duysak hep yanımızda oldu. Her zaman benimle birlikte oldu. Çok çetin bir insan” dedi. Trump, bir gazetecinin “Erdoğan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş konusunda da yardımcı olabilir mi?” sorusuna ise “Olabilir. Rusya tarafından saygı görüyor, Ukrayna tarafından saygı görüyor ve benim de arkadaşım” yanıtını verdi.
Sisi: “Filistinlilerin Bağımsız Devlet Hakkı Var”
Zirvenin ev sahibi Mısır Cumhurbaşkanı Es-Sisi, delegeleri “barış şehrine hoş geldiniz” diyerek selamladı ve ateşkesi “eşi benzeri görülmemiş bir başarı” olarak nitelendirdi. Filistinlilerin “kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahip olduklarını” söyleyen Sisi, “Onlar da özgürlük ve bağımsız devletlerinde, İsrail ile yan yana, barış, güvenlik ve karşılıklı tanınma içinde yaşama hakkına sahipler” dedi. Sisi ayrıca, Trump’ın talebi üzerine Gazze’yi geçici olarak yönetecek uluslararası kurulda yer alacağını teyit etti.
Zirvenin Gündemi ve Netanyahu’nun Yokluğu
Zirvenin ana amacı, Gazze’deki savaşı bitirmesi beklenen anlaşmayı son haline getirmekti. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, daha önce katılacağı duyurulmasına rağmen zirveye katılmaması dikkat çekti. Gerekçe olarak dini bir bayram gösterilse de, Hürriyet ve Guardian gibi gazetelerde yer alan iddialara göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Netanyahu’nun katılması halinde zirveye gelmeyeceğini Mısır’a ilettiği ve bu durumun Netanyahu’nun kararında etkili olduğu öne sürüldü.
Yanıt Bekleyen Sorular ve Knesset’te Protesto
Zirve önemli bir adım olsa da, Hamas’ın geleceği, İsrail’in geri çekilmesinin boyutu ve Gazze’yi kalıcı olarak kimin yöneteceği gibi başlıklar halen yanıt bekliyor. Trump, zirve öncesi İsrail parlamentosu Knesset’te yaptığı konuşmada İsrailli Arap milletvekilleri tarafından “Filistin’i Tanı” yazılı bir pankartla protesto edildi. Vekiller salondan çıkarılırken Trump, konuşmasında bu anlaşmayı “yeni bir Ortadoğu’nun tarihi şafağı” ve “inanılmaz bir zafer” olarak nitelendirdi.
Finans Hattı Yorum: Gazze için düzenlenen bu üst düzey zirve ve niyet beyanının imzalanması, şüphesiz bölgesel gerilimi düşüren ve piyasalardaki risk primini azaltan çok önemli bir gelişme. Trump’ın “yeniden inşa zamanı” ve “savaş bitti” gibi net ve iyimser mesajları, küresel piyasaların haftaya daha pozitif bir başlangıç yapması için zemin hazırlıyor. Özellikle petrol fiyatları üzerinde jeopolitik risklerin azalmasıyla bir gevşeme görülebilir.
Ancak bu olumlu havanın arkasında ciddi kırılganlıklar ve belirsizlikler bulunuyor. En başta, anlaşmanın birincil taraflarından olan İsrail Başbakanı Netanyahu’nun zirvede olmaması, anlaşmanın uygulanabilirliği ve İsrail iç siyasetindeki kabulü konusunda ciddi bir soru işareti yaratıyor. Erdoğan’ın bu konudaki tavrının belirleyici olduğu iddiaları ise Türkiye’nin bölgedeki diplomatik ağırlığını gösterse de, sürecin ne kadar hassas dengeler üzerinde yürüdüğünü de ortaya koyuyor.
Hamas’ın geleceği ve Gazze’nin yönetimi gibi temel sorunlar çözülmeden “kalıcı barış”tan bahsetmek için henüz çok erken. Piyasalar, bu gelişmeyi kısa vadede olumlu fiyatlayacaktır. Ancak anlaşmanın detayları netleştikçe ve uygulama aşamasındaki zorluklar ortaya çıktıkça volatilitenin yeniden artması muhtemeldir. Trump’ın Erdoğan’a yönelik övgü dolu sözleri ise, iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açılma potansiyeli taşıması açısından Türkiye varlıkları için pozitif bir unsur olarak not edilmelidir.

