Sektörün Aktif Büyüklüğü 43,5 Trilyon TL’yi Aştı, Sermaye Güçlü
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türk bankacılık sektörünün Eylül 2025 dönemi verilerini açıkladı. Verilere göre, sektörün Ocak-Eylül dönemindeki dokuz aylık net kârı 669,7 milyar TL’ye ulaştı. Sadece Eylül ayında elde edilen 106,3 milyar TL’lik kâr, sektörün güçlü kârlılık performansının devam ettiğini gösterdi.
Aktif Büyüklük ve Kredilerde Güçlü Artış
BDDK verilerine göre, Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü Eylül 2025 itibarıyla 43 trilyon 578 milyar TL’ye ulaştı. Sektörün aktif toplamı 2024 yıl sonuna göre %33,4’lük güçlü bir artış kaydetti.
Sektörün en büyük aktif kalemi olan krediler, 2024 sonuna göre %32,3 artarak 21 trilyon 243 milyar TL’ye yükseldi. Menkul değerler toplamı ise aynı dönemde %30 artışla 6 trilyon 796 milyar TL oldu. Hızlı kredi büyümesine rağmen, kredilerin takibe dönüşüm oranı %2,29 gibi düşük bir seviyede kalarak aktif kalitesinin korunduğuna işaret etti.
Mevduat ve Özkaynaklar Büyümeye Devam Ediyor
Bankaların en büyük fon kaynağı olan mevduat, 2024 yıl sonuna göre %31,5 artarak 24 trilyon 848 milyar TL’ye ulaştı. Bu artış, sektörün fonlama tabanının da güçlü bir şekilde büyüdüğünü gösterdi.
Sektörün sermaye yapısı da gücünü korudu. Özkaynak toplamı yıl sonuna göre %27,9 artışla 3 trilyon 707 milyar TL olurken, sektörün sermaye yeterliliği standart oranı (SYR) %18,55 gibi yasal sınırların oldukça üzerinde bir seviyede gerçekleşti.
Finans Hattı Yorumu:
BDDK’nın açıkladığı Eylül ayı verileri, Türk bankacılık sektörünün 2025’in üçüncü çeyreğini de oldukça güçlü bir performansla kapattığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Sadece Eylül ayında 106 milyar TL’nin üzerinde net kâr elde edilmesi, özellikle yüksek faiz ortamının bankaların net faiz marjlarını ne denli pozitif etkilediğinin bir kanıtı.
Aktif, kredi ve mevduat kalemlerindeki %30’un üzerindeki büyüme oranları, ekonomideki canlılığa işaret etse de, bu rakamların aynı zamanda yüksek enflasyonun nominal etkilerini de yansıttığı unutulmamalıdır. Ancak bu tablodaki en kritik ve olumlu gösterge, hızlı kredi büyümesine rağmen takibe dönüşüm oranının %2,29 gibi son derece yönetilebilir bir seviyede kalmasıdır. Bu, bankaların risk iştahlarını kontrol altında tuttuğunu ve aktif kalitesinden ödün vermediğini gösteriyor. %18,55’lik sermaye yeterlilik oranı ise sektörün olası şoklara karşı ne kadar dayanıklı olduğunun bir teyidi niteliğinde. Sonuç olarak, sektör hem kârlılık hem de bilanço sağlamlığı açısından güçlü bir görünüm sergilemeye devam ediyor.

