TÜBİTAK tarafından geliştirilen Yüksek Güçlü Lazer Silahı, 5 km’ye kadar hedefleri körleştiriyor, 1,5 km’ye kadar ise imha ediyor. Bakan Kacır, “Türkiye’yi caydırıcı bir güç olma hedefine yaklaştırıyor” dedi.
Türkiye, geleceğin savaş konseptini şekillendirecek olan lazer silah teknolojilerinde kritik bir eşiği daha aştı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK BİLGEM tarafından geliştirilen **’IŞIK Yüksek Güçlü Lazer Sistemi’**nin kabul testlerinin başarıyla tamamlandığını duyurdu. Bu gelişme, Türkiye’nin savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığı azaltma ve asimetrik tehditlere karşı etkin bir caydırıcılık oluşturma yolunda attığı dev bir adım olarak nitelendirildi.
‘IŞIK’ Lazer Sisteminin Künyesi
Kategori | Teknik Özellik / Kabiliyet |
Geliştiren Kurum | TÜBİTAK BİLGEM |
Güç | 20 kW |
Körleştirme Menzili | 5 Kilometreye Kadar |
İmha Menzili | 1,5 Kilometreye Kadar |
Hedef Tipleri | Drone’lar, hareketli hedefler |
Kullanım Platformları | Kara, Deniz ve Sabit Tesisler |
Entegrasyon | Radar ve Hava Savunma Sistemleriyle Tam Entegre |
Bakan Kacır: “Caydırıcı ve Etkin Bir Güç Olma Hedefi”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yüksek yerlilik oranı ve modüler yapısıyla IŞIK sisteminin, Türkiye’yi geleceğin lazer tabanlı savunma teknolojilerinde “caydırıcı ve etkin bir güç olma hedefine bir adım daha yaklaştırdığını” belirtti.
5 Km’den Körleştiriyor, 1.5 Km’den İmha Ediyor
TÜBİTAK BİLGEM mühendisleri tarafından geliştirilen ve TÜBİTAK SAVTAG tarafından desteklenen IŞIK sistemi, 20 kW’lık gücüyle dikkat çekiyor. Sistem, sahip olduğu kabiliyetlerle modern savaş alanlarının en büyük tehditlerinden biri olan drone’lara ve diğer hedeflere karşı çok katmanlı bir savunma sağlıyor:
-
Körleştirme: Görüş hattına bağlı olarak, hedeflerin optik ve elektronik sensörlerini 5 kilometreye kadar bir mesafeden körleştirerek işlevsiz hale getirebiliyor.
-
Kalıcı İmha: 1,5 kilometreye kadar mesafedeki sabit veya hareketli hedeflere lazer ışınını odaklayarak, fiziksel olarak eritip imha etme kapasitesine sahip.
Kara ve deniz platformlarına entegre edilebilen ve taşınabilir yapısıyla sahada esnek kullanım imkanı sunan IŞIK, radar ve diğer hava savunma sistemleriyle tam entegre çalışarak kritik tesislerin ve askeri birliklerin korunmasında görev alacak.
Finans Hattı Yorumu:
IŞIK lazer sisteminin başarıyla test edilmesi, sadece bir askeri başarı değil; aynı zamanda ekonomik ve stratejik açıdan da oyun değiştirici bir gelişmedir.
-
“Maliyet-Etkin” Savunma Devrimi: NATO Genel Sekreteri’nin de belirttiği gibi, birkaç bin dolarlık bir drone’u milyonlarca dolarlık bir hava savunma füzesiyle vurmak, ekonomik olarak sürdürülebilir bir savunma stratejisi değildir. Lazer silahları, bu asimetrik tehdide karşı en etkili çözümü sunar. Bir lazer atışının maliyeti, sadece üretilen elektriğin maliyeti kadardır ve bir füzeye kıyasla neredeyse bedavadır. Bu durum, savunma bütçelerinde muazzam bir verimlilik ve tasarruf potansiyeli yaratır.
-
İhracat Potansiyeli: Drone tehdidi, bugün dünyadaki tüm orduların bir numaralı gündem maddesidir. Bu alanda etkinliği kanıtlanmış, sahada test edilmiş ve maliyet-etkin bir lazer savunma sistemine sahip olmak, Türkiye için milyarlarca dolarlık yeni bir ihracat kapısı aralayabilir. IŞIK sistemi, Bayraktar TB2’nin yarattığı etkiye benzer bir şekilde, Türkiye’yi lazer teknolojileri alanında küresel bir oyuncu haline getirme potansiyeli taşır.
-
Teknolojik Derinlik ve Çarpan Etkisi: Yüksek güçlü lazer teknolojisi, sadece savunma sanayiinde değil, aynı zamanda malzeme işleme, tıp, haberleşme ve uzay gibi birçok sivil alanda da uygulama potansiyeline sahiptir. TÜBİTAK’ın bu alanda kazandığı “know-how”, gelecekte bu sivil alanlarda da yeni teknolojik atılımların ve ticari ürünlerin önünü açabilir.
-
Piyasa Etkisi: Bu gelişme, başta projenin ana yürütücüsü olan ASELSAN (ASELS) olmak üzere, bu tür sistemlere alt bileşen (optik, güç kaynakları, yazılım vb.) sağlayan diğer Türk savunma ve teknoloji şirketleri için son derece pozitif bir katalizördür. Bu, sektörün teknolojik derinliğini ve küresel rekabet gücünü tescilleyen bir başarıdır.
Sonuç olarak IŞIK projesi, Türkiye’nin savunma sanayiinde sadece “takip eden” değil, aynı zamanda geleceğin teknolojilerini “üreten ve şekillendiren” bir güç olma vizyonunun en somut ve en parlak örneklerinden biridir.