Hisse Senedi Piyasasında Kâr Satışları Görüldü, Ancak Tahvile Olan Güçlü İlgi Devam Etti
Uluslararası yatırımcıların Türk varlıklarına olan ilgisi, Ağustos ayının son haftasında belirgin bir şekilde ayrıştı. Hisse senedi piyasasında kâr realizasyonuna giden yabancılar, tahvil piyasasındaki alımlarını ise rekor seviyelere taşıdı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan menkul kıymet istatistiklerine göre, yurt dışında yerleşik kişiler 29 Ağustos ile sona eren haftada Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) piyasasına 763,3 milyon dolarlık güçlü bir net giriş yaptı.
Ancak aynı hafta, hisse senedi piyasasında 139,6 milyon dolarlık net satış gerçekleştirdiler. Bu durum, yabancı yatırımcıların son dönemdeki rallinin ardından hisse senedi piyasasında bir miktar kâr realize ederken, TL’nin reel getirisine olan güvenle tahvil pozisyonlarını artırmaya devam ettiklerini gösteriyor.
Yabancı Varlıklarında Son Durum
Hafta sonu itibarıyla, yurt dışında yerleşik kişilerin Türkiye’deki varlıklarının piyasa değeri, hisse senedi piyasasındaki düşüşe rağmen tahvil stoklarındaki artışla dengelendi.
-
Hisse Senedi Stoku: 34 milyar 894,8 milyon dolardan 34 milyar 466,7 milyon dolara geriledi.
-
DİBS Stoku (Kesin Alım): 14 milyar 674,3 milyon dolardan 15 milyar 503,8 milyon dolara yükselerek son yılların en yüksek seviyelerinden birine ulaştı.
Verilerin detayında, yabancıların DİBS piyasasındaki teminat işlemlerinde de 1,9 milyar dolarlık güçlü bir alım yaptığı görülüyor. Bu durum, swap (takas) piyasasındaki TL pozisyonlarını artırdıklarına işaret ediyor olabilir.
Finans Hattı Yorum:
29 Ağustos haftasına ilişkin yabancı yatırımcı hareketleri, küresel sermayenin Türkiye’ye bakış açısındaki “stratejik değişimi” ve “sofistike” yaklaşımı gözler önüne seriyor.
1. Bu Bir “Kaçış” Değil, “Kâr Realizasyonu” ve “Rotasyon”: Yabancıların hisse senedi piyasasından 140 milyon dolarlık çıkış yapması, ilk bakışta olumsuz algılanabilir. Ancak bu rakam, Borsa İstanbul’un son aylarda yaşadığı güçlü rallinin ardından gelen, oldukça sınırlı ve sağlıklı bir kâr realizasyonudur. Daha da önemlisi, aynı hafta tahvil piyasasına 763 milyon dolarlık rekor bir girişin yaşanması, yabancının Türkiye’den “kaçmadığını”, aksine portföyü içinde hisse senedinden tahvile doğru bir “rotasyon” yaptığını gösteriyor.
2. Neden Tahvil Bu Kadar Cazip?: Dezenflasyon Hikayesi Satın Alınıyor
Yabancıların DİBS’e olan bu yoğun ilgisinin arkasında tek ve güçlü bir neden var: Türkiye’nin dezenflasyon hikayesine ve TCMB’nin politikalarına olan güven. Uluslararası yatırımcılar, şu anki yüksek TL faiz oranlarının, gelecekte enflasyonun düşmesiyle birlikte kendilerine yüksek bir reel getiri sağlayacağına inanıyor. Bu nedenle, TL’nin reel olarak değerleneceği beklentisiyle, bugünden yüksek faizli Türk Lirası cinsi tahvillerde pozisyon alıyorlar. 763 milyon dolarlık haftalık giriş, bu inancın ne kadar güçlü olduğunun en somut kanıtıdır.
3. Borsa İstanbul İçin Anlamı: Düzeltme ve Yeni Fırsat
Hisse senedi piyasasındaki yabancı satışı, kısa vadede endeks üzerinde bir miktar baskı yaratsa da, bu durum aynı zamanda bir “düzeltme” ve yeni alıcılar için bir “fırsat” yaratabilir. Tahvil piyasasına giren bu devasa döviz, eninde sonunda TL’ye dönecek ve bir kısmı yeniden hisse senedi piyasasına yönelecektir. Yabancıların tahvil alımlarıyla TL’nin istikrarına katkıda bulunması, uzun vadede hisse senedi piyasasının da temelini güçlendiren bir unsurdur.
Sonuç olarak, bu veriler yabancı yatırımcının Türkiye’ye olan ilgisinin “kör” bir ilgi olmadığını, aksine risk ve getiri beklentilerine göre varlık sınıfları arasında akıllıca hareket ettiğini gösteriyor. Tahvile olan bu rekor talep, ekonomi yönetiminin uyguladığı programın uluslararası alanda ne kadar güçlü bir karşılık bulduğunun en net teyididir.