Bank of America’nın raporuna göre, sektör 2028’e kadar 900 milyar dolarlık dev bir pazara dönüşecek. Ancak artan elektrik tüketimi ve altyapı yetersizlikleri en büyük endişe kaynağı.
Bank of America (BofA) Global Research tarafından yayımlanan yeni bir rapor, yapay zeka (AI) devriminin tetiklediği küresel veri merkezi harcamalarındaki patlamayı gözler önüne serdi. Rapora göre, bu alandaki sermaye harcamaları 2025 yılında 500 milyar doları aşacak ve pazar 2028 yılına kadar 900 milyar dolarlık devasa bir büyüklüğe ulaşacak.
Veri Merkezi Pazarının Büyüme Projeksiyonu
Yıl | Tahmini Harcama | Yıllık Büyüme Oranı (CAGR) |
2024 | 400 Milyar $ + | – |
2025 | 500 Milyar $ + | – |
2028 | 900 Milyar $ + | %23 (2024-2028) |
BofA’nın analizine göre, 2024-2028 yılları arasında %23’lük bileşik yıllık büyüme oranıyla genişleyecek olan pazarın ana itici gücü, yapay zeka olacak.
Sunucular Harcamaların Aslan Payını Alıyor
Harcamaların en büyük kalemini sunucular oluşturmaya devam ediyor. 2024’te veri merkezi operatörlerinin yaklaşık 280 milyar dolar maliyetle 13,5 milyon sunucu satın aldığı belirtilirken, yapay zeka sunucularının bu toplamın dolar bazında yarısını oluşturması dikkat çekti.
En Büyük Sorun: Enerji Tüketimi ve Altyapı Yetersizliği
Rapor, bu baş döndürücü büyümenin beraberinde getirdiği iki büyük soruna dikkat çekiyor:
-
Enerji Tüketimi: Veri merkezleri, halihazırda küresel elektrik kullanımının %1 ila %2’sini oluşturuyor. Bu tüketimin 2030’a kadar yıllık %11 oranında artması bekleniyor. Özellikle AI uygulamalarının elektrik talebinin ise yıllık %40’ın üzerinde büyümesi öngörülüyor.
-
Altyapı Yetersizliği: Yeni nesil AI çipleri, çok daha yüksek güç ve soğutma kapasitesi gerektiriyor. Ancak BofA’ya göre, mevcut veri merkezlerinin sadece %5’i, bu yeni çiplerin gerektirdiği yüksek raf yoğunluklarını (30 kW üzeri) destekleyebilecek kapasitede.
Bu durum, altyapı maliyetlerini de fırlatıyor. Geleneksel bir veri merkezinin inşa maliyeti megavat başına 39 milyon dolar iken, AI için optimize edilmiş bir tesisin maliyeti megavat başına 52 milyon dolara çıkıyor.
Artan enerji tüketimi, regülatörleri de harekete geçirmiş durumda. Avrupa Birliği, Enerji Verimliliği Direktifi kapsamında veri merkezi operatörlerine zorunlu raporlama yükümlülüğü getirirken, 2026’da verimliliği artırmaya yönelik yeni düzenlemelerin gelmesi bekleniyor.
Finans Hattı Yorumu:
Bu rapor, yapay zeka devriminin sadece yazılım ve algoritmalardan ibaret olmadığını; aynı zamanda çelik, beton, bakır kablo, jeneratör ve en önemlisi devasa miktarda elektrik gerektiren bir fiziksel altyapı devrimi olduğunu en net şekilde ortaya koyuyor. Bu, 21. yüzyılın “altına hücum” dönemidir ve bu hücumun kazma ve kürekleri de veri merkezleridir.
Bu trendin yatırımcılar için anlamı çok boyutludur:
-
“Kazma-Kürek” Stratejisi: Yapay zeka rallisinden faydalanmak için sadece NVIDIA (NVDA) gibi çip üreticilerine veya Microsoft (MSFT) gibi yazılım devlerine yatırım yapmak gerekmiyor. Bu devrimin altyapısını kuran “kazma-kürek” şirketleri de muazzam bir büyüme potansiyeli sunuyor. Bunlar arasında:
-
Veri Merkezi REIT’leri (Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları): Digital Realty (DLR), Equinix (EQIX) gibi.
-
Elektrik Altyapı ve Soğutma Şirketleri: Eaton (ETN), Vertiv (VRT), Schneider Electric gibi.
-
Enerji Üreticileri: Özellikle nükleer (Cameco) ve yenilenebilir enerji (NextEra) şirketleri.
-
-
Enerji Krizi Kapıda mı?: Rapordaki en korkutucu rakam, AI’ın elektrik talebinin yıllık %40’ın üzerinde büyüyecek olması. Mevcut elektrik şebekeleri ve üretim kapasiteleri, bu talebi karşılamak için yeterli değil. Bu durum, gelecekte elektrik fiyatlarında sert artışlara ve hatta enerji kesintilerine yol açabilir. Bu, nükleer enerjinin (özellikle SMR’lerin) neden yeniden popüler hale geldiğini de açıklıyor.
-
Regülasyon Riski: Veri merkezlerinin devasa enerji ve su tüketimi, çevresel endişeleri ve dolayısıyla regülasyon riskini de beraberinde getiriyor. AB’nin başlattığı raporlama zorunluluğu, bu işin sadece başlangıcı. Gelecekte, veri merkezlerine yönelik daha sıkı enerji verimliliği standartları ve karbon vergileri getirilmesi kaçınılmazdır.
Sonuç olarak, veri merkezi pazarı, yapay zeka rüzgarıyla önümüzdeki on yılın en hızlı büyüyecek sektörlerinden biri olmaya aday. Ancak bu büyüme, enerji ve altyapı darboğazları gibi ciddi zorluklarla dolu olacak. Bu zorlukları aşabilen ve bu ekosistemin doğru noktalarında konumlanan şirketler, bu tarihi fırsattan en kârlı çıkanlar olacaktır.