Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bölgedeki çatışmaların küresel ekonomi üzerinde ciddi riskler oluşturduğunu vurguladı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kabine toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yılmaz, İsrail ile İran arasında son günlerde yaşanan gerilimin yalnızca bölgesel değil, küresel güvenlik ve ekonomik istikrar açısından da büyük tehditler barındırdığını söyledi.
Yılmaz, “Bölgemizin ihtiyacı çatışmalar değil istikrardır” ifadesini kullanarak, çatışmanın uzamasının çevresel tehditler ve ekonomik maliyetleri artıracağına dikkat çekti.
“Bu çatışma uzadıkça sadece insani kayıplar değil, aynı zamanda çevresel tehditler ve ekonomik maliyetler de artacaktır.
Petrol fiyatlarının yükselmesi ve ticaret hatlarının etkilenmesiyle birlikte, yalnızca Türkiye değil, dünya ekonomisinin tamamı bir risk ortamına sürüklenebilir.”
Yılmaz, uluslararası toplumun Gazze’deki insani trajediye odaklanması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin barıştan ve istikrardan yana olduğunu vurgulayan Yılmaz, diplomatik çözüm arayışlarının önemini şöyle dile getirdi:
“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlerle yürüttüğü yoğun diplomasi trafiği, bölgesel ve küresel barış açısından son derece kıymetlidir.
Odaklanmamız gereken asıl husus; çatışmaları derinleştiren hamleler yerine, müzakereye zemin hazırlayan adımların atılmasıdır.”
📌 Finans Hattı:
Orta Doğu’da artan jeopolitik riskler, finansal piyasalar için bir kırılganlık alanı yaratıyor. İsrail-İran hattında yaşanabilecek olası tırmanmalar, petrol fiyatlarında ani sıçramalara ve global ticaret akışında aksamaya neden olabilir. Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler açısından bu durum, hem cari denge hem de fiyat istikrarı açısından ilave baskılar anlamına geliyor. Bu nedenle Türkiye’nin diplomatik çabaları sadece siyasi değil, ekonomik sürdürülebilirlik açısından da kritik önem taşıyor.