Yatırım Bankası: “Enflasyon ve Siyasi Gerilim Gevşeme Planlarını Durdurmaz”, Ancak “Carry Trade” Çıkışları İzlenmeli
İngiliz yatırım bankası devi Barclays, Türkiye ekonomisine ilişkin yayımladığı son raporda, piyasaları şaşırtabilecek iddialı bir öngörüde bulundu. Banka, Ağustos ayında enflasyonun beklentileri aşmasına, ikinci çeyrek büyüme verisinin beklenenden güçlü gelmesine ve son iki gündür piyasaları sarsan siyasi gerilime rağmen, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) gevşeme planlarına devam edeceğini ve gelecek haftaki toplantıda 250 baz puanlık güçlü bir faiz indirimi yapacağını tahmin etti.
Bloomberg HT’nin haberine göre, Barclays Ekonomisti Ercan Ergüzel tarafından kaleme alınan raporda, Ağustos ayında %2,04 olarak açıklanan aylık enflasyonun, bankanın %1,75’lik tahmininin üzerinde geldiği ve bu sürprizin arkasında özellikle yüksek gıda fiyatlarının yattığı belirtildi.
“Daha Güçlü Büyüme, Daha Yavaş Enflasyon Düşüşü”
Raporda, enflasyondaki yavaş düşüşün, TL’den gelen desteğe rağmen, daha güçlü ekonomik aktiviteyle ilişkili olduğu tespiti yapıldı. Bu trendin devam etmesi halinde, Türkiye’nin 2025 yılı GSYH büyümesinin %3,5 civarında olabileceği öngörüldü.
Siyasi Risk ve “Carry Trade” Çıkışları İzleniyor
Barclays, kararını verirken Merkez Bankası’nın siyasi gelişmeleri de dikkate alacağını belirtti. Notta, “Dünkü siyasi manşetlerin, yerleşik ve yurtdışı yerleşiklerin pozisyonları üzerindeki etkilerini görmemiz gerekiyor,” denildi.
Raporda, siyasi gerilimin ardından “carry trade” (TL’nin yüksek faizinden yararlanmak için yapılan kısa vadeli yabancı yatırımlar) pozisyonlarından yaşanan çıkışın, dün kapanış itibarıyla yaklaşık 3 milyar dolar seviyesinde olduğu belirtildi. Ancak bu çıkışın, Mart ayındaki siyasi çalkantı döneminde yaşanan çıkıştan daha az olduğu vurgulanarak, paniğin (şimdilik) sınırlı kaldığına işaret edildi.
Barclays, tüm bu unsurları bir araya getirerek, “Beklenenden yüksek enflasyon, GSYH verileri ve siyasi gelişmelere rağmen, Merkez Bankası’nın gevşeme planlarına devam etmesini bekliyoruz,” sonucuna vardı.
Finans Hattı Yorum:
Barclays’in bu analizi, son derece “aykırı” (contrarian) ve piyasadaki genel kanıdan ayrışan bir görüşü yansıtması açısından kritik önem taşıyor. Diğer birçok kurum temkinli bir indirim veya “pas geçme” ihtimalini tartışırken, Barclays’in 250 baz puan gibi agresif bir indirim beklemesi, bankanın TCMB’nin önceliklerini farklı okuduğunu gösteriyor.
1. “Büyüme Odaklı” Bir Merkez Bankası mı Bekleniyor?
Barclays’in bu tahmininin temelinde, TCMB’nin enflasyondaki kısa vadeli dalgalanmalardan çok, ekonomik büyümeyi destekleme ve faizleri “normalleştirme” hedefine öncelik vereceği varsayımı yatıyor. Banka, TCMB’nin “bu enflasyon rakamı geçici, ana trendimiz dezenflasyon, bu yüzden büyümeyi feda edemeyiz” şeklinde bir düşünceyle hareket edeceğini öngörüyor. Bu, piyasadaki genel “şahin” beklentiden oldukça farklı bir yorum.
2. “Carry Trade” Çıkışları Neden Önemli?
Rapordaki en kritik veri, “carry trade” pozisyonlarından 3 milyar dolarlık bir çıkış yaşandığı bilgisidir. Bu, siyasi gerilimin yabancı yatırımcıyı ürküttüğünün ve son aylarda Türkiye’ye gelen “sıcak paranın” bir kısmının geri döndüğünün en somut kanıtıdır. Barclays, bu çıkışın Mart ayındakinden daha az olduğunu belirterek paniğin sınırlı kaldığını ima etse de, bu durum TCMB için bir uyarı sinyalidir. Eğer TCMB, piyasaların “çok agresif” bulacağı 250 baz puanlık bir indirim yaparsa, bu “carry trade” çıkışlarının hızlanmasına ve TL üzerinde yeni bir baskı oluşmasına neden olabilir.
3. Yatırımcılar İçin “Riskli” Bir Senaryo:
Barclays’in öngörüsü, yatırımcılar için oldukça riskli bir senaryoya işaret ediyor. Eğer banka haklı çıkar ve TCMB 250 baz puanlık bir indirim yaparsa, bu durum piyasalar tarafından iki farklı şekilde okunabilir:
-
İyimser Okuma: “TCMB büyümeye odaklandı, bu borsa için iyi.”
-
Kötümser Okuma (Daha Olası): “TCMB enflasyonu ciddiye almıyor, siyasi baskıya boyun eğiyor, kredibilitesi sarsıldı.” Bu ikinci senaryo, TL varlıklarda (hem hisse hem de tahvil) yeni bir satış dalgasını tetikleyebilir.
Sonuç olarak, Barclays piyasaya oldukça cesur ve aykırı bir tahmin sunuyor. 11 Eylül’de TCMB’nin vereceği karar, sadece faiz oranlarını belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda bankanın önceliklerinin ne olduğu (enflasyon mu, büyüme mi?) ve siyasi gelişmelere karşı ne kadar dayanıklı olduğu konusunda piyasalara net bir mesaj verecektir.