Bankacılık Hisseleri Yükselişe Liderlik Etti, Siyasi Belirsizliğin Azalması Piyasaya Moral Verdi
Hafta başından bu yana yurt içi siyasi gündemin yarattığı baskıyla negatif bir seyir izleyen Borsa İstanbul, bugün gelen bir haberle yönünü sert bir şekilde yukarı çevirdi. Piyasaların yakından takip ettiği CHP kurultay davasının 24 Ekim’e ertelenmesi ve en önemlisi, yönetimin görevden alınması gibi kritik tedbir taleplerinin reddedilmesi, piyasalardaki siyasi belirsizliği önemli ölçüde azaltarak güçlü bir “rahatlama rallisi” tetikledi.
Bu haberin ardından alımların hızlandığı BIST 100 Endeksi’nde günlük yükseliş %5 seviyesini aşarken, siyasi risklere en duyarlı sektör olan bankacılık endeksindeki (XBANK) prim ise %6’yı geçti.
Dava Ertelendi, En Kötü Senaryo Masadan Kalktı
Piyasalardaki bu coşkunun arkasındaki temel neden, ana muhalefet partisinin kurultaylarının iptali istemiyle açılan davanın bugünkü duruşmasından, piyasaların en çok korktuğu radikal bir kararın çıkmaması oldu. Mahkemenin, mevcut yönetimin görevden alınması gibi talepleri reddederek davayı ileri bir tarihe ertelemesi, en azından kısa ve orta vadede siyasi bir kaos yaşanmayacağı algısını güçlendirdi.
Bu “belirsizliğin azalması”, son iki gündür satış yapan hem yerli hem de yabancı yatırımcıların yeniden alıma geçmesi için bir neden oluşturdu.
BIST 100 endeksindeki 500 puanı aşan bu güçlü yükselişte, endeksin ağır topları olan BİM (BIMAS), Akbank (AKBNK), Aselsan (ASELS) ve Türk Hava Yolları (THYAO) en çok pay sahibi olan hisseler oldu.
Finans Hattı Yorum:
Borsa İstanbul’da bugün yaşanan sert yükseliş, piyasaların son günlerde neyi fiyatladığını ve neyden korktuğunu net bir şekilde ortaya koyan, ders niteliğinde bir harekettir.
1. “Belirsizlik Satıldı, Belirsizliğin Azalması Alındı”: Bu rallinin özeti budur. Piyasa, son iki gündür CHP davasının yaratabileceği potansiyel “en kötü senaryoyu” (yönetimin görevden alınması, partide kaos çıkması vb.) satıyordu. Bugünkü mahkeme kararıyla bu “en kötü senaryo” en azından Ekim ayına kadar masadan kalkınca, piyasa bu kez “belirsizliğin azalmasını” satın aldı. Bu, temel analizden çok, tamamen “risk algısındaki” bir iyileşmenin fiyatlamasıdır.
2. Bankacılık Neden Lider?: “Risk Primi” Düşüyor
Yükselişe bankacılık endeksinin liderlik etmesi tesadüf değildir. Bankacılık sektörü, bir ülkenin siyasi ve makroekonomik risk primine (risk premium) en duyarlı olan sektördür. Siyasi belirsizliğin azalması, Türkiye’nin genel risk priminin düşeceği beklentisini yaratır. Bu durum, özellikle yabancı yatırımcıların en çok işlem yaptığı ve en likit olan bankacılık hisselerine olan talebi anında artırır. %6’yı aşan yükseliş, bu risk primindeki düşüşün bir yansımasıdır.
3. Tepki Alımının Gücü ve Teknik Seviyeler:
Düşüşün ardından gelen bu sert tepki alımı, piyasanın hala alım iştahının ne kadar güçlü olduğunu ve düşüşleri bir “fırsat” olarak gören yatırımcıların kenarda beklediğini gösteriyor. Endeksin, önceki günlerde kırdığı kritik destek seviyelerini (11.000, 11.200 vb.) yeniden test etmesi ve üzerinde kalıcılık sağlamaya çalışması, kısa vadeli teknik görünümün yeniden pozitife dönmesi için önemli olacaktır.
Piyasaların odağı, bu “siyasi rahatlamanın” ardından yeniden ekonomik temellere, yani önümüzdeki hafta açıklanacak olan enflasyon ve büyüme verileri ile TCMB’nin faiz kararına dönecektir. Bugünkü ralli, piyasaların siyasi cepheden “kötü bir haber gelmediği sürece” yükseliş trendini sürdürmeye istekli olduğunu göstermiştir.