Can Holding soruşturması kapsamında kayyum atanan Can Kültür, Rekabet Kurumu onayıyla payını %42,8’e çıkardı. Bu hamleyle devlet, dolaylı olarak BİST’in en büyük sanayi gruplarından birinin kontrolünü ele geçirdi.
Türkiye’nin en büyük mühendislik ve taahhüt şirketlerinden Tekfen Holding’de (TKFEN), ortaklık yapısını temelden değiştiren ve kontrolü dolaylı olarak devlete geçiren tarihi bir gelişme yaşandı. Can Holding soruşturması kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) kayyum olarak atandığı Can Kültür A.Ş., holdingin kurucu ortaklarından Berker Ailesi’ne ait %25,23’lük hisseyi devraldı. Bu devirle birlikte Can Kültür’ün Tekfen’deki toplam payı %42,796’ya yükseldi ve holdingin en büyük ortağı haline geldi.
Anlaşmanın Künyesi
Kategori | Detay |
Şirket | Tekfen Holding (TKFEN) |
Alıcı | Can Kültür A.Ş. (TMSF yönetiminde) |
Satıcı | Berker Ailesi |
Devredilen Pay | %25,23 (93,3 Milyon Adet) |
Alıcının Yeni Payı | %42,796 (En Büyük Ortak) |
Onaylayan Kurum | Rekabet Kurumu |
Anlaşma Nisan’da Yapıldı, Devir TMSF Yönetiminde Tamamlandı
Tekfen Holding’den Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre, sürecin başlangıcı 10 Nisan 2025’e dayanıyor. O tarihte, Can Kültür A.Ş. ile Berker Ailesi arasında pay devir sözleşmesi imzalanmış ve Rekabet Kurumu onayına başvurulmuştu.
Ancak bu süreç devam ederken, 10 Eylül 2025’te yürütülen bir başka soruşturma kapsamında, aralarında Can Kültür A.Ş.’nin de bulunduğu çok sayıda şirkete mahkeme kararıyla TMSF kayyum olarak atandı.
TMSF tarafından atanan yeni Can Kültür yönetim kurulu, Nisan ayında başlatılan bu devir işlemine devam etme kararı aldı. Rekabet Kurumu’nun da geçtiğimiz günlerde bu pay devrine onay vermesinin ardından, hisse devir işlemi tamamlandı. Bu işlemle birlikte, TMSF’nin yönettiği Can Kültür A.Ş., Tekfen Holding’in en büyük ve kontrol gücüne sahip ortağı konumuna yükseldi.
Finans Hattı Yorumu:
Bu, Borsa İstanbul tarihinde eşine az rastlanır, son derece karmaşık ve çok katmanlı bir gelişmedir. Bu, bir şirketin başka bir şirketi stratejik bir hamleyle satın alması değil; bir hukuki sürecin, Türkiye’nin en büyük sanayi gruplarından birinin kaderini değiştirmesidir.
-
“Kazaen” Gelen Ortaklık: TMSF’nin Tekfen’de en büyük ortak haline gelmesi, planlı bir kamulaştırma veya stratejik bir yatırım hamlesi değildir. Bu durum, Can Holding soruşturması sonucunda kayyum atanan bir şirketin (Can Kültür), daha önceden başlattığı bir satın alma işlemini tamamlamasının bir sonucudur. Yani TMSF, yönettiği şirketin ticari bir kararını devam ettirerek, dolaylı yoldan Tekfen’in kontrolünü eline almış oldu.
-
Tekfen İçin Muazzam Belirsizlik: Bu gelişme, BIST 30 endeksinin en köklü ve en saygın şirketlerinden biri olan Tekfen Holding için muazzam bir belirsizlik yaratmaktadır. Şirketin en büyük ortağı artık uzun vadeli stratejik vizyona sahip bir aile veya özel sektör kuruluşu değil; görevi yönettiği şirketin varlıklarını hukuki süreç sonlanana kadar korumak ve yönetmek olan bir kamu kurumu (TMSF). Bu durum, şirketin gelecekteki yatırım kararları, stratejik yönelimi ve yönetim yapısı hakkında ciddi soru işaretleri doğurur.
-
TMSF’nin Rolü Ne Olacak?: TMSF’nin temel misyonu, elindeki varlıkları en iyi şekilde yöneterek değerini korumak ve hukuki süreç sonunda devlete veya hak sahiplerine aktarmaktır. TMSF, Tekfen’in günlük operasyonlarına doğrudan müdahale etmek yerine, Can Kültür üzerinden atayacağı yönetim kurulu üyeleriyle stratejik kararlarda söz sahibi olacaktır. Ancak asıl soru şu: TMSF, bu devasa hisse bloğunu ne kadar süre elinde tutacak ve süreç sonunda bu hisselere ne olacak? Satılacak mı, Hazine’ye mi devredilecek? Bu belirsizlik, hisse senedi (TKFEN) üzerinde baskı yaratabilir.
-
Piyasalar İçin Anlamı: Piyasalar belirsizliği sevmez. Tekfen gibi bir “mavi çip” (blue-chip) şirketin kaderinin, kendisiyle doğrudan ilgili olmayan bir ceza soruşturmasının sonucuna bağlanması, yatırımcılar için öngörülebilirliği azaltan bir durumdur. Bu haberin ardından piyasalar, TMSF’nin Tekfen’in yönetimine ilişkin atacağı adımları ve soruşturmanın geleceğine dair haber akışını çok yakından izleyecektir. Bu, Türkiye sermaye piyasaları için son derece sıra dışı ve yakından takip edilmesi gereken bir vakadır.